Fazla kilolarla uğraşanların en büyük isteği nedir derseniz, hızla kilo vermek ve hemen incecik bir bedene sahip olmaktır derim.
Hızlı sonuç almak adına yapılan hatalar sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor.Düşük kalorili diyetlerin yanında agresif efor sarfettiren aşırı ve kişiye uygun olmayan egzersizler maalesef kalıcı hastalıklara yol açabiliyor.
KAS KAYBI YAŞANIYOR
Uzun süre çok düşük kalorili diyet yapınca bünye aç kalarak kas kaybediyor. Beslenmemizle bağlantılı olan karaciğer ve böbrek, kas erimesine bağlı olarak fonksiyon kaybına uğrayabilir. Ayrıca kalp kaslarının erimesi ve hatta kemik yoğunluğunun azalması söz konusu olmaktadır. Kemik yoğunluğunun azalması; eklem ağrılarına ve yorgun uyanmaya neden olurken, kalp kasının erimesi ve kalp krizlerine kadar ulaşan sonuçlara varabilir.
KAN ŞEKERİ DÜŞÜYOR
Hızlı kilo vermek için yapılan düşük kalorili diyetlerin, genelde karbonhidrat açısından oldukça fakirdir. Alınan az kalorinin yanında karbonhidrat tüketiminin de çok az olması, kan şekeri seviyesinin sürekli düşmesine yol açıyor. Bu durum açlık hissinin artmasına hatta dayanılmaz hale gelmesine, sinirlilik, halsizlik ve yorgunluğa neden oluyor. Açlık halinin daha da uzaması durumunda konsantrasyon yetersizliği, zihinsel bulanıklık hatta bayılmalar görülebiliyor. Sonuçta depresyon problemleri ile de karşı karşıya kalınabiliyor.
BAZAL METABOLİZMA HIZI YAVAŞLIYOR
Hızlı kilo kaybı sürecinde yağsız kitle kaybı sonucu metabolizma yavaşlıyor ve sonrasında kilo alımları hızlanıyor. Bunların dışında safra kesesi taşı, sindirim sistemi bozuklukları, dolaşım problemleri, tansiyon dengesizlikleri de olabiliyor. Üre ve ürik asit değerleri bozulabiliyor.
VÜCUT ELEKTROLİT DENGESİ BOZULUYOR
Hızlı kilo kayıplarında yapılan en büyük hatanın tek yönlü beslenmedir. Vücuda ihtiyacı olan ana besinler alınmadığı zaman vücut direnci hızla düşüyor. En üzücü olanın vücudun sıvı eloktrolit dengesinin bozulmasıdır.Sodyum- potasyum dengesizlikleri, magnezyum eksiklikleri ve bu durumda kalpte ritim bozuklukları ve ani ölümler ortaya çıkıyor ve şok durumlarına bağlı tansiyon düşmeleri görülüyor. Mineral eksiklikleri sonucu tırnaklar ve saçlar zarar görüyor. Saç dökülmesi artıyor ve saç kalitesi azalıyor. Tırnaklar kırılıyor, cilt eski parlak görüntüsünü kaybediyor...
Demem o ki bütün bunlara DEĞER Mİ HİÇ!!!
27.02.2013
Değer mi Hiç?
Etiketler:
diyabet,
diyet,
diyetisyen,
kan şekeri,
kas kaybı,
kilo,
Nişantaşı,
tanita,
tartı,
zayıflama
26.02.2013
Diyet Hataları
Zayıflama diyeti uyguluyorsanız bu hataları yapmayın.
Yapmak ve yapmayı zannetmek arasında bocalamalar kilo vermenizi değil almanızı kolaylaştırır...
Kahvaltıyı es geçmek.
Bütün hafta dikkat edip haftasonu kendimi ödüllendirebilirim deyip soluğu pizza, hamburger ve tatlı tüketiminin arttığı mekanlarda almak veya eve bol bol sipariş etmek.
Diyet içecekleri ve yiyecekleri kalorisi yok deyip bol bol tüketmek.
Yağdan tamamen uzak durmak.
Sağlıklı besinleri istediğimiz kadar, aşırı tüketmek.
Çok düşük kalorili diyetler yapıp, bırakmak.
Günde 3 öğün tartıya çıkmak.
Taze meyve suyunu, greyfurt bile olsa bol tüketmek.Meyve ekşidir deyip çok yemek.
Kendinizi "diyet yapıyorum" kelimesinden uzak tutun "beslenmeme özen gösteriyorum " şeklinde tanımlamalar yapın.
Geçmişte yaptığınız beslenme hataları ile şimdi düzelttiğiniz beslenme davranışlarınızın farkında olun ve düşüncelerinizde muhasebesini ve muhakemesini yapın.
Yapmak ve yapmayı zannetmek arasında bocalamalar kilo vermenizi değil almanızı kolaylaştırır...
Kahvaltıyı es geçmek.
Bütün hafta dikkat edip haftasonu kendimi ödüllendirebilirim deyip soluğu pizza, hamburger ve tatlı tüketiminin arttığı mekanlarda almak veya eve bol bol sipariş etmek.
Diyet içecekleri ve yiyecekleri kalorisi yok deyip bol bol tüketmek.
Yağdan tamamen uzak durmak.
Sağlıklı besinleri istediğimiz kadar, aşırı tüketmek.
Çok düşük kalorili diyetler yapıp, bırakmak.
Günde 3 öğün tartıya çıkmak.
Taze meyve suyunu, greyfurt bile olsa bol tüketmek.Meyve ekşidir deyip çok yemek.
Kendinizi "diyet yapıyorum" kelimesinden uzak tutun "beslenmeme özen gösteriyorum " şeklinde tanımlamalar yapın.
Geçmişte yaptığınız beslenme hataları ile şimdi düzelttiğiniz beslenme davranışlarınızın farkında olun ve düşüncelerinizde muhasebesini ve muhakemesini yapın.
Etiketler:
beslenme ve diyetetik,
diyet,
Dukan,
kahvaltı,
karatay diyeti,
zayıflama
24.02.2013
Seçmece Bunlar ...
Domates Biber Patlıcan http://www.youtube.com/watch?v=mmcy_woJmyM
Ballı Kaymak http://www.youtube.com/watch?v=11lXbntxedE
Kokoreç http://www.youtube.com/watch?v=weDT-9dm3oQ
Kek http://www.youtube.com/watch?v=u-kl7oT545Y
Börek http://www.youtube.com/watch?v=G74byYQzWj4
Dondurma http://www.youtube.com/watch?v=IrXqD6U8uL8
Helva http://www.youtube.com/watch?v=X6o9qYQ6GtQ
Çorba http://www.youtube.com/watch?v=iBtyohvQ1JQ
Badem Fındık Fıstık http://www.youtube.com/watch?v=XYuJCVDvK0k
Nane Limon http://www.youtube.com/watch?v=f8TZJHuNImc
Ballı Kaymak http://www.youtube.com/watch?v=11lXbntxedE
Kokoreç http://www.youtube.com/watch?v=weDT-9dm3oQ
Kek http://www.youtube.com/watch?v=u-kl7oT545Y
Börek http://www.youtube.com/watch?v=G74byYQzWj4
Dondurma http://www.youtube.com/watch?v=IrXqD6U8uL8
Helva http://www.youtube.com/watch?v=X6o9qYQ6GtQ
Çorba http://www.youtube.com/watch?v=iBtyohvQ1JQ
Badem Fındık Fıstık http://www.youtube.com/watch?v=XYuJCVDvK0k
Nane Limon http://www.youtube.com/watch?v=f8TZJHuNImc
21.02.2013
Püf Noktalarıyla Hiç De Zor Değil
Kış ayları bitmek üzere.. Bahar geliyor.. Yaz geliyor..
Keşke panikler olmasa, bu mevsimsel diyetler sıkıntıya sokmasa kimseyi!!
Keten kıyafetler vitrinlere çıkınca hava da azıcık ılıman olmaya başlayınca başlıyor diyet yapacağım zayıflayacağım durumları..Olsun zararın neresinden dönerseniz kârdır, bana kulak verirseniz, yazdıklarımı uygularsanız sevinirim; diyet yaparken bilinmesi gereken bazı püf noktalarını sizlerle paylaşmak istiyorum..
KAHVALTI
1. Kahvaltıyı kesinlikle ihmal etmeyin.Kahvaltı yaparsanız gün için gereken kaliteli enerji sizinle olacak ve öğlen yemeğine saldırma hissiniz azalacaktır.
SU
2. Eliniz abur cubura değil, suya uzansın. İştahınızı yatıştırmanın en ucuz ve emniyetli yolu bu…Çünkü susama ve acıkma hissinizi karıştırıyor olabilirsiniz..Çalışırken masanızda şişe ile su bulundurun.
MUTFAK DOLAPLARI
3. Dolapları boş tutun,özellikle kışın özenle doldurduğunuz abur cubur dolabını!! Etrafınızdaki yiyecek çeşitlerini azaltmanız sizi gereksiz yere atıştırmaktan alıkoyacaktır.
HEDEF KIYAFET
4. Kilo verdiğinizde giymekten büyük keyif alacağınız bir elbiseyi hergün görebileceğiniz bir yere asarak kendinizi teşvik edebilirsiniz. Sonuçta hedef orda ve bizi bekliyor.
BAHARAT
5. Baharatları dilediğiniz gibi kullanın. Araştırmalara göre, zencefil, kırmızıbiber, pul biber gibi baharatlar vücudunuzun yağ yakma kabiliyetini %25 oranında artırabilir.Mucize de değildir vur deyince öldürmeyin midenize dikkat edin.
UYKU
6. Kilo vermek için uyuyun. Uykunuzu yeteri kadar almanız, daha fazla enerji elde etmek için yemek yemenizi engeller. Yapılan son bir araştırmaya göre, yeterince uyuyan bir kadının metabolizması yüzde 40 oranında artıyor.
GECE SEFERLERİ
7. Gece mutfak seferlerine bir son verin. Araştırmacılar karanlık odaların ve gecenin karanlığının bizi daha fazla yemeye sevk ettiğini belirtiyorlar. Yatağa bir saat erken girmeyi deneyin.
DOĞRU ATIŞTIRMA
8. Doğru bir biçimde atıştırın. Sert bir şeker 20 kalori civarındadır ve tüketme süresi 15-20 dakikaya kadar çıkabilir oysa 400 kalori içeren bir dondurma külahı ise on dakikaya kalmadan hızla midenize iner.
MÜZİK
9. İçinizden çılgınca yemek yemek geliyorsa, size kendinizi iyi hissettiren müzikler dinleyin.
YEŞİL ÇAY
10. Yeşil çay için. Yeşil çay içmek vücudun yaktığı kalori miktarını artırıyor.
FOCUS
11. Yediğiniz şeye yoğunlaşın. TV izlerken, bir şeyler okurken, ders çalışırken ya da e-mail’lerinizi yanıtlarken yiyecekleri gözden uzak tutun.
GÜNEŞ
12. Dışarı çıkın. Günde en az yirmi dakikayı dışarıda oturarak ya da yürüyerek geçirin. Güneş ışığı içinizdeki yeme istediğini kontrol etmenize yardımcı olur.
ALIŞVERİŞ SANCILARI
13. Mutfak alışverişine çıkarken aç karnına gitmeyin ve mutlaka ihtiyaç listeniz olsun.Büyük marketlerde farkettiyseniz sağlıklı gıdalara ulaşmak için maalesef ki abur cubur bölümlerini geçmek gerekiyor..
SİGARA içmek asla ve asla kilo vermede püf noktası olmaz lütfen aklınızdan çıkarmayın!!!
Yukarıda yazılanlara yoğun iş temposunda, ofislerde, plazalarda olanlar "ama ama benim uyamadığım noktalar var" diyebilirler ki haklılar YARIN da sizlere püf noktaları geliyor.
Demem o ki kaçmak yok yola devam!!
Keşke panikler olmasa, bu mevsimsel diyetler sıkıntıya sokmasa kimseyi!!
Keten kıyafetler vitrinlere çıkınca hava da azıcık ılıman olmaya başlayınca başlıyor diyet yapacağım zayıflayacağım durumları..Olsun zararın neresinden dönerseniz kârdır, bana kulak verirseniz, yazdıklarımı uygularsanız sevinirim; diyet yaparken bilinmesi gereken bazı püf noktalarını sizlerle paylaşmak istiyorum..
KAHVALTI
1. Kahvaltıyı kesinlikle ihmal etmeyin.Kahvaltı yaparsanız gün için gereken kaliteli enerji sizinle olacak ve öğlen yemeğine saldırma hissiniz azalacaktır.
SU
2. Eliniz abur cubura değil, suya uzansın. İştahınızı yatıştırmanın en ucuz ve emniyetli yolu bu…Çünkü susama ve acıkma hissinizi karıştırıyor olabilirsiniz..Çalışırken masanızda şişe ile su bulundurun.
MUTFAK DOLAPLARI
3. Dolapları boş tutun,özellikle kışın özenle doldurduğunuz abur cubur dolabını!! Etrafınızdaki yiyecek çeşitlerini azaltmanız sizi gereksiz yere atıştırmaktan alıkoyacaktır.
HEDEF KIYAFET
4. Kilo verdiğinizde giymekten büyük keyif alacağınız bir elbiseyi hergün görebileceğiniz bir yere asarak kendinizi teşvik edebilirsiniz. Sonuçta hedef orda ve bizi bekliyor.
BAHARAT
5. Baharatları dilediğiniz gibi kullanın. Araştırmalara göre, zencefil, kırmızıbiber, pul biber gibi baharatlar vücudunuzun yağ yakma kabiliyetini %25 oranında artırabilir.Mucize de değildir vur deyince öldürmeyin midenize dikkat edin.
UYKU
6. Kilo vermek için uyuyun. Uykunuzu yeteri kadar almanız, daha fazla enerji elde etmek için yemek yemenizi engeller. Yapılan son bir araştırmaya göre, yeterince uyuyan bir kadının metabolizması yüzde 40 oranında artıyor.
GECE SEFERLERİ
7. Gece mutfak seferlerine bir son verin. Araştırmacılar karanlık odaların ve gecenin karanlığının bizi daha fazla yemeye sevk ettiğini belirtiyorlar. Yatağa bir saat erken girmeyi deneyin.
DOĞRU ATIŞTIRMA
8. Doğru bir biçimde atıştırın. Sert bir şeker 20 kalori civarındadır ve tüketme süresi 15-20 dakikaya kadar çıkabilir oysa 400 kalori içeren bir dondurma külahı ise on dakikaya kalmadan hızla midenize iner.
MÜZİK
9. İçinizden çılgınca yemek yemek geliyorsa, size kendinizi iyi hissettiren müzikler dinleyin.
YEŞİL ÇAY
10. Yeşil çay için. Yeşil çay içmek vücudun yaktığı kalori miktarını artırıyor.
FOCUS
11. Yediğiniz şeye yoğunlaşın. TV izlerken, bir şeyler okurken, ders çalışırken ya da e-mail’lerinizi yanıtlarken yiyecekleri gözden uzak tutun.
GÜNEŞ
12. Dışarı çıkın. Günde en az yirmi dakikayı dışarıda oturarak ya da yürüyerek geçirin. Güneş ışığı içinizdeki yeme istediğini kontrol etmenize yardımcı olur.
ALIŞVERİŞ SANCILARI
13. Mutfak alışverişine çıkarken aç karnına gitmeyin ve mutlaka ihtiyaç listeniz olsun.Büyük marketlerde farkettiyseniz sağlıklı gıdalara ulaşmak için maalesef ki abur cubur bölümlerini geçmek gerekiyor..
SİGARA içmek asla ve asla kilo vermede püf noktası olmaz lütfen aklınızdan çıkarmayın!!!
Yukarıda yazılanlara yoğun iş temposunda, ofislerde, plazalarda olanlar "ama ama benim uyamadığım noktalar var" diyebilirler ki haklılar YARIN da sizlere püf noktaları geliyor.
Demem o ki kaçmak yok yola devam!!
Etiketler:
diyet,
diyetisyen,
Metabolizma,
sigara,
zayıflama,
zayıflama diyeti
19.02.2013
Pera'da Tartı Var
Geçtiğimiz hafta Pera Müzesi'ni gezme fırsatı buldum.Ünlü fotoğrafçı Nickolas Muray'ın özel çekim fotoğrafları muhteşemdi, dergi ve reklam çekimleri gözüme çarptı,amatör bir şekilde fotoğrafladım ve sizlerle paylaşmak istedim.Özellikle sigara,coca cola, kurabiye, tatlı çekimleri ilginç geldi, o yılların Amerika'sında (1925-1944) yeni yeni zararlılar piyasayı ele geçirmişken fotoğraflarının albenisi bence çok fazlaydı.Sosyetenin elinde coca cola ve sigara,Kleopatra film ekibinin elinde de coca cola poz veriyorlar...Özellikle plastik şişelerin reklam çekimi fotoğrafı, günümüz kimyasal zararlılarına bir gönderme gibi geldi. Mısır gevreği acaba GDO'suz mısırdan mı üretilmişti? Ekmek ise tam buğday mıydı? Bilemiyorum ama bir değişiklik yok gibi, yıllar geçsede reklamların veya reklam fotoğraflarının çekiciliği tüketim toplumunu cezbediyor ve zararlı, sakıncalı olsa da tüketiliyor.
Müzenin alt katında sergilenen Osmanlı eski eşyaları arasında tartılar, teraziler, ağırlıklar da ayrıca dikkatimi çekti o yıllarda yaşadığımı ve mesleğimi nasıl yapabileceğimi hayal ettirdi bana...
Demem o ki ilk fırsatta Pera Müzesi'ni gezmeye gidebilirsiniz özel çekim fotoğraflar, Frida Kahlo, Osmanlı dönemi yağlıboya tabloları,Filistin'li ressamın külahda dondurma yiyemeyen Filistin'li kadınları anlattığı İmkansız Rüya tablosu sizi bekliyor...çünkü renkler ve ironiler var...
Müzenin alt katında sergilenen Osmanlı eski eşyaları arasında tartılar, teraziler, ağırlıklar da ayrıca dikkatimi çekti o yıllarda yaşadığımı ve mesleğimi nasıl yapabileceğimi hayal ettirdi bana...
Demem o ki ilk fırsatta Pera Müzesi'ni gezmeye gidebilirsiniz özel çekim fotoğraflar, Frida Kahlo, Osmanlı dönemi yağlıboya tabloları,Filistin'li ressamın külahda dondurma yiyemeyen Filistin'li kadınları anlattığı İmkansız Rüya tablosu sizi bekliyor...çünkü renkler ve ironiler var...
İmkansız Rüya |
Etiketler:
Coca-Cola,
GDO,
Nickolas Muray,
Pera müzesi,
sigara,
tartı,
terazi
17.02.2013
İyi Kalpli Olmak İçin
İyi kalpli olmak istiyorsanız; her gün bir diş sarımsak, haftada iki gün kuru fasulye ve nohut yiyin. Çayın yeşilini, üzümün kırmızısını tercih edin ve minik çekirdeğini de çöpe atmayın.
Tuz, şeker ve alkolle vedalaşın.
Ekmeğin tam buğdayını tercih edin.
Balıkla iyi geçinin ,ceviz, fındık, badem ve yer fıstığını tuzsuz tercih edin.
Kaliteli proteini yağsız olarak tüketin, pişirme yönteminiz ekstra yağlı olmasın.
Sebze ve meyve tüketiminiz artsın ki bol posa sayesinde kalbiniz de mutlu olsun.
Kırmızı meyveler kalp kırmızısını canlandırır.Günde 1 tatlı kaşığı keten tohumu da kalbe iyi gelir.Aktivite planı yapmayı da ihmal etmeyin ki kalbiniz ritmik atsın.
- Kuyruk yağı, iç yağı,kağıt margarin ve katı yağlar.
- Kaymak, krema, yoğunlaştırılmış süt tozu.
- Karides, havyar, kalamar gibi deniz ürünleri, ördek, kaz eti.
- Aşırı yağlı börek, kek, yaş pasta, çörek, kurabiye gibi besinler.
- Sigara ve alkol.
- Hazır gıdalar
- Kızartılmış ve kavrulmuş besinler (et, hamur işi, sebze).
- Sakatatlar; karaciğer, böbrek, dil, dalak, beyin ve et ürünleri; sucuk, pastırma, salam, sosis.
-İçeriğini bilmediğiniz gıdalar (işlem görmüş , ithal ürünler)
Sizi kötü kalpli biri yapabilir!!!
Demem o ki kalbinize iyi bakın içinde sevdikleriniz var...
Tuz, şeker ve alkolle vedalaşın.
Ekmeğin tam buğdayını tercih edin.
Balıkla iyi geçinin ,ceviz, fındık, badem ve yer fıstığını tuzsuz tercih edin.
Kaliteli proteini yağsız olarak tüketin, pişirme yönteminiz ekstra yağlı olmasın.
Sebze ve meyve tüketiminiz artsın ki bol posa sayesinde kalbiniz de mutlu olsun.
Kırmızı meyveler kalp kırmızısını canlandırır.Günde 1 tatlı kaşığı keten tohumu da kalbe iyi gelir.Aktivite planı yapmayı da ihmal etmeyin ki kalbiniz ritmik atsın.
- Kuyruk yağı, iç yağı,kağıt margarin ve katı yağlar.
- Kaymak, krema, yoğunlaştırılmış süt tozu.
- Karides, havyar, kalamar gibi deniz ürünleri, ördek, kaz eti.
- Aşırı yağlı börek, kek, yaş pasta, çörek, kurabiye gibi besinler.
- Sigara ve alkol.
- Hazır gıdalar
- Kızartılmış ve kavrulmuş besinler (et, hamur işi, sebze).
- Sakatatlar; karaciğer, böbrek, dil, dalak, beyin ve et ürünleri; sucuk, pastırma, salam, sosis.
-İçeriğini bilmediğiniz gıdalar (işlem görmüş , ithal ürünler)
Sizi kötü kalpli biri yapabilir!!!
Demem o ki kalbinize iyi bakın içinde sevdikleriniz var...
Etiketler:
alkol,
ceviz,
kalp,
keten tohumu,
kolesterol,
margarin,
posa,
sakatat
15.02.2013
Diyet Tahlili mi? Tahmini mi?
Çat kapı diyetisyene gitmeye karar vermeniz bu kararı gercekten aldığınızı gösterir.Bu güzel girişimde sizi destekleyen de olur köstekleyen de. Bütün bu olumlu ve olumsuz durumlar yolunuzda ilerlemenize etkisi olur. Çünkü önemli olan bu kararı almanız ve karar vermenin devamlılığı sonucu yolculukta başarının gelmesi istikrarınız demektir.
Bahaneler üretmek saklanmak, kaçmak, inkar etmek olsa da yılmadan istikrar ile devam edilmesi er ya da geç istenilen sonuçları getirecektir.Önemli olan Hatice değil neticedir!!
Diyetisyene başlamadan önce psikolojik bakış açınızın yanısıra fizyolojik durumunuz da bizim için önemlidir. Bu sebeple mini check-up yaptırmanız gerekmektedir ki biz diyetisyenler tahlilleriniz ve doktor kontrolleriniz sonrası daha sağlıklı planlarla size destek olalım.
Kilo verme aşamasında karşılaşılan dirençler olabiliyor ve bizler önceden sağlık durumunuzu bilirsek daha temkinli, sağlam adımlar atabiliriz.
Obezite sebeplerinin ve sonuçlarının araştırılmasında istenen tahliller:
Genel Sağlık Paneli
Glukoz, üre, ürik asit, kreatinin, GOT, GPT, LDH, total kolesterol, HDL, LDL, VLDL, trigliserid, sodyum, potasyum, kalsiyum, tam idrar tahlili
Anemi Paneli
Hemogram, Retikülosit, demir, STR, demir bağlama kapasitesi, ferritin, B12 vitamini, folikasit, hemoglabin elektroferezi
Diyabet Paneli
Postprandial glukoz, Hba1c, fruktozamin, C peptit, insülin, sodyum, potasyum, klorür, albüminüri, HOMA-IR, pankreas adacık antikoru, anti insülin reseptörleri IgA ve IgG
Tiroid Paneli
T3, T4, FT3, FT4, TSH, anti-Tg, anti-TPO, TRAK ve kalsitonin
Ve önemli olan METABOLİK SENDROM panelidir ki diyabet, kan yağları, kreatinin, kan üre azotu, sistatin C, tiroid, premenopoz, menopoz ve menstrasyon hormon tetkikleri yapılması sağlık veya sağlıksızlık kriterlerini ortaya çıkaracaktır...
Neden bunları söylüyorum; bilinçli olur ve sağlık kontrollerini yaptırırsak belki de kilo alma veya verememe sebebimizin psikolojik değil fizyolojik olduğu ortaya çıkacak ve de ona göre yol izlenecek.Belki de kronik rahatsızlık tanısı konulacak ve belki de ilaç ve diyet tedavisi tavsiye edilecek..
Demem o ki siz de sağlık kontrollerinizi yaptırıp daha sonra diyetisyen yardımı alın...
Bahaneler üretmek saklanmak, kaçmak, inkar etmek olsa da yılmadan istikrar ile devam edilmesi er ya da geç istenilen sonuçları getirecektir.Önemli olan Hatice değil neticedir!!
Diyetisyene başlamadan önce psikolojik bakış açınızın yanısıra fizyolojik durumunuz da bizim için önemlidir. Bu sebeple mini check-up yaptırmanız gerekmektedir ki biz diyetisyenler tahlilleriniz ve doktor kontrolleriniz sonrası daha sağlıklı planlarla size destek olalım.
Kilo verme aşamasında karşılaşılan dirençler olabiliyor ve bizler önceden sağlık durumunuzu bilirsek daha temkinli, sağlam adımlar atabiliriz.
Obezite sebeplerinin ve sonuçlarının araştırılmasında istenen tahliller:
Genel Sağlık Paneli
Glukoz, üre, ürik asit, kreatinin, GOT, GPT, LDH, total kolesterol, HDL, LDL, VLDL, trigliserid, sodyum, potasyum, kalsiyum, tam idrar tahlili
Anemi Paneli
Hemogram, Retikülosit, demir, STR, demir bağlama kapasitesi, ferritin, B12 vitamini, folikasit, hemoglabin elektroferezi
Diyabet Paneli
Postprandial glukoz, Hba1c, fruktozamin, C peptit, insülin, sodyum, potasyum, klorür, albüminüri, HOMA-IR, pankreas adacık antikoru, anti insülin reseptörleri IgA ve IgG
Tiroid Paneli
T3, T4, FT3, FT4, TSH, anti-Tg, anti-TPO, TRAK ve kalsitonin
Ve önemli olan METABOLİK SENDROM panelidir ki diyabet, kan yağları, kreatinin, kan üre azotu, sistatin C, tiroid, premenopoz, menopoz ve menstrasyon hormon tetkikleri yapılması sağlık veya sağlıksızlık kriterlerini ortaya çıkaracaktır...
Neden bunları söylüyorum; bilinçli olur ve sağlık kontrollerini yaptırırsak belki de kilo alma veya verememe sebebimizin psikolojik değil fizyolojik olduğu ortaya çıkacak ve de ona göre yol izlenecek.Belki de kronik rahatsızlık tanısı konulacak ve belki de ilaç ve diyet tedavisi tavsiye edilecek..
Demem o ki siz de sağlık kontrollerinizi yaptırıp daha sonra diyetisyen yardımı alın...
Etiketler:
anemi,
diyabet,
diyet,
diyetisyen,
kolesterol,
metabolik sendrom,
şeker,
tiroid,
zayıflama
14.02.2013
Aşk ve Kilo Problemi
Kilo probleminiz var ve diyetisyene gittiniz aldığınız kararı destekleyen arkadaşlar ve aileniz yanınızda size destek, herşey yolunda kilo verme süreci sağlıklı ve başarılı, istikrar ve irade muhteşem, size önerilen beslenme planı aynen uygulanıyor. Ancak aniden aşık oldunuz ve beslenme planınızı uygulama zorlukları yaşıyorsunuz, ya çok eksik yiyor ya da bütün gün aç kalıp akşam yemeğini abartıyorsunuz.Diyetisyene kontrole gittiniz ve yine de kilo verebiliyorsunuz oysa size tavsiye edilenlerin tam tersini yaptınız!! peki buradaki etken nedir biliyor musunuz; aşık olduğunuz için midenizde kelebeklerin uçuşması, tokluk ve açlık hissini anlayamıyorsunuz. İştahınız kesildi. Mutluluk hormonları düzenli çalışıyor ve sanki aşkı midenizde hissediyorsunuz.
Amaaa bu aşk düzenli ilişki moduna geçince hafif şişkinlikler de başlar. Daha çok dışarıda yemek planlarında olmaya, birlikte çeşitli menüler tatmaya başlanır. Uzun akşam yemekleri yanında alkol tadımlarına devam edilir, şu tatlı bu tatlı, bu acı bu ekşi derken, spor saatlerimizin yerine; sevgili ile sinema ve cafe'de oturma eylemi geçince başlar kilo alımları. Elbette yemek planları yapın ama seçimleriniz aşkınızdan önceki gibi olsun önce kendinizi sevin , kendinizi sevme konusunda bencil olun.Sporunuzu aşkınızla daha çok vakit geçirmek uğruna ihmal etmeyin yada en güzeli birlikte aktivite planları yapın.Bisiklete binin, doğa yürüyüşlerine katılın, beraber dans kursuna gidin eğer şartlar uygunsa spor merkezine birlikte yazılın.
Yukarıda anlattığım gibi aşk ve kilo arasında maalesef matematiksel bir doğru orantı yok veya ters orantı da yok. Kime göre doğru kime göre ters elbette değişir.Ama şöyle örnekler çoktur
Aşık oldu kilo verdi. Aşık oldu kilo aldı. Aşk acısı çekiyor kilo aldı.Aşk acısı çekiyor kilo verdi.
Aslında kilomuzu ve yeme davranışlarımızı rutinlikten çıkılan hayat ve rutinliğe dönülen hayat etkiler. Aşkı ve aşksızlığı alışılmadık durumlar, bağlılıklarımız, tutunduklarımız , ani durum değişiklikleri, açıkca midemizde kramplara sebep olan durumlar olarak algılarsanız sanırım yeme davranışlarınızın da neden çok sık değiştiğini anlayabilirsiniz.
Demem o ki haleti ruhiyeniz hep midenizde kelebekler uçuştursun, hep mutlu hep sağlıklı beslenmiş olsun...
Eklemek istiyorum ki erkeğin kalbine giden yol midesinden geçmiyor artık!!
Amaaa bu aşk düzenli ilişki moduna geçince hafif şişkinlikler de başlar. Daha çok dışarıda yemek planlarında olmaya, birlikte çeşitli menüler tatmaya başlanır. Uzun akşam yemekleri yanında alkol tadımlarına devam edilir, şu tatlı bu tatlı, bu acı bu ekşi derken, spor saatlerimizin yerine; sevgili ile sinema ve cafe'de oturma eylemi geçince başlar kilo alımları. Elbette yemek planları yapın ama seçimleriniz aşkınızdan önceki gibi olsun önce kendinizi sevin , kendinizi sevme konusunda bencil olun.Sporunuzu aşkınızla daha çok vakit geçirmek uğruna ihmal etmeyin yada en güzeli birlikte aktivite planları yapın.Bisiklete binin, doğa yürüyüşlerine katılın, beraber dans kursuna gidin eğer şartlar uygunsa spor merkezine birlikte yazılın.
Yukarıda anlattığım gibi aşk ve kilo arasında maalesef matematiksel bir doğru orantı yok veya ters orantı da yok. Kime göre doğru kime göre ters elbette değişir.Ama şöyle örnekler çoktur
Aşık oldu kilo verdi. Aşık oldu kilo aldı. Aşk acısı çekiyor kilo aldı.Aşk acısı çekiyor kilo verdi.
Aslında kilomuzu ve yeme davranışlarımızı rutinlikten çıkılan hayat ve rutinliğe dönülen hayat etkiler. Aşkı ve aşksızlığı alışılmadık durumlar, bağlılıklarımız, tutunduklarımız , ani durum değişiklikleri, açıkca midemizde kramplara sebep olan durumlar olarak algılarsanız sanırım yeme davranışlarınızın da neden çok sık değiştiğini anlayabilirsiniz.
Demem o ki haleti ruhiyeniz hep midenizde kelebekler uçuştursun, hep mutlu hep sağlıklı beslenmiş olsun...
Eklemek istiyorum ki erkeğin kalbine giden yol midesinden geçmiyor artık!!
Etiketler:
aşk,
beslenme davranışı,
diyetisyen,
ilişki,
kilo problemi,
zayıflama
13.02.2013
Hamilelikte Çaylar Kahveler
Anne adayları bebeklerinin de sağlığı söz konusu oluğundan hamilelik döneminde daha özenli beslenme eğilimindedir. Mide problemleri, sindirim problemleri yaşadığından sıcak içeceklere karşı ihtiyacı artabilir. Ancak bu dönemde bazı yanlış bilgiler ve bilinçsizce tüketim nedeniyle erken doğum riski, düşük doğum ağırlıklı bebek riski veya düşük yapma riski ile karşı karşıya kalınabilir.
Bitkisel ürünlerin ne zararı olabilir diye düşünüp hata yapıldığı sıkça görülüyor. Örneğin yeşil çayın kafein düzeyi yüksek olması ve fazla alınması nedeniyle ilk 3. aylık dönemde maalesef spontane düşükler olabiliyor. Kafein, yeşil çayın dışında çikolata ve çikolatalı gıdalarda, siyah çayda, kahve, kolalı içeceklerde bulunmaktadır.Kafein; merkezi sinir sisteminde psikotropik etkiyi arttırıcı, solunum sistemini uyarıcı, kalp atış hızı arttırıcı ve aynı zamanda hafif diüretik etkisi vardır. Bu nedenle bitkisel olsun olmasın alınan ürünlerin tüketim miktarına ve çayda koyuluk derecesine dikkat etmek lazım. Kafeinsiz kahveler aslında kafeini azaltılmış kahveler olup az da olsa tercih edilebilir.Çay açık içilebilir. Günlük toplam tüketim miktarı azaltılabilir.
Yine hamilelik sürecinde bitki çayı zararsızdır düşüncesiyle tüketilmemesi gereken bazı ürünlerin de tüketildiği oluyor. Oysa rezene, civanperçemi, mine çiçeği, ada çayı, barut ağacı kabuğu, sinameki, kiraz sapı, biberiye, ısırganotu, mısır püskülü, bu dönemde kullanılmaması gereken çaylara örnek. İçilebilir bitki çayları nane, ıhlamur, kuşburnu, papatyadır.Papatyanın güvenilir bir kaynaktan elde edilmesi önemlidir. Mayıs papatyası kanarya otu ile karışabilmektedir. Kanarya otu karaciğere zararlı etkisi olan bir bitkidir. Zerdeçal hamilelikte rahim hareketlerini artırabileceği için kullanılması doğru olmaz.
Zencefil hamilelikte sabah bulantılarına iyi gelir ama günlük 1,5 gram tüketimi aşmamak gerekir.Konu bebek sağlığı olunca seçilen ürünlerin de sağlıklı olması gerekiyor.Safra problemi olan anne zencefil tüketmemelidir.
Demem o ki eğer hamile iseniz içecek olarak süt, ayran, su içmeye özen gösteriniz...
12.02.2013
Tarifim Var
3 litre suya 1 ayva, 1 limon ve 1 elmayı kabukları ile 4'e bölüp koyun, 2 çubuk tarçını, 1 tutam karanfil ve 1 tutam tane karabiberi de ekleyin.Kaynama aşamasına gelince 5 dakika daha ocakta tutun ve sonra süzün.Sıvıyı 2 günde ister sıcak, ister ılık, ister soğuk içebilirsiniz.
Su içemeyenler bu sıvıyı tercih edebilirler. Soğuk havalarda direncinizi de arttırır.Bağırsaklarınızı çalıştırır. Vücuttan ödem atılmasını sağlar.En doğrusu sindirim, boşaltım ve dolaşım sisteminize faydalıdır..
Mucize değildir zayıflatmaz!! demem o ki yağ yakmaz sadece size DESTEK OLUR.
Su içemeyenler bu sıvıyı tercih edebilirler. Soğuk havalarda direncinizi de arttırır.Bağırsaklarınızı çalıştırır. Vücuttan ödem atılmasını sağlar.En doğrusu sindirim, boşaltım ve dolaşım sisteminize faydalıdır..
Mucize değildir zayıflatmaz!! demem o ki yağ yakmaz sadece size DESTEK OLUR.
Etiketler:
ayva,
elma,
Metabolizma,
su,
tarçın
11.02.2013
Zayıflatma Hapını Yuttunuz mu!!!
O hapı bu hapı diye birçok zayıflama hapı çıkıyor değil mi karşınıza?Kusuruma bakmayın kavram kargaşası var zayıflama hapı tabiri yanlış oluyor..Zayıflatma numarası yapan hap daha doğru bir tanım olacaktır!!!Veya Zayıflatma maskesi takmış ilaç da güzel geldi kulağıma!!!
Kafanız mı karıştı?
Yoksa komşu doktorunuza güvenip çok çok paralar verip aldığınız hap veya haplar sonuç vermedi mi hatta etkisi geri mi tepti? Bel bağladığınız ilaç kilo mu aldırdı? Psikolojik etki veya plasebo etki, miş etki, mış etki, olmuş gibi, mucizeymiş gibi algıladığınız zayıflama ilacından SONUÇ BEKLEMEYİN.Sonuç alsanız bile devamlılığı OLMAZ..OLAMAZ.
Bu pazarlama taktiklerine ticari girişimlere hele bu mevsimde KOBAY OLMAYIN.
Kilo vermek uğruna yaptığınız hatalı diyetlere ek olarak aldığınız zayıflama ilaçları diye satılanlar bünyenizi şimdi veya daha sonra bozacaktır.
İlaçlar bitkisel ve bakanlık onaylı diye satılıyor.
Evet her ilaç bitkiseldir eczacılıkta farmakoloji, farmakognozi gibi bilimler var sonuçta.Evet bakanlık onaylı olabilir ama ne bakanlığı?Etiketini okudunuz mu? Gerçi bu tabletler büfelerde bile satılırken siz de haklısınız kime ve neye güveneceksiniz?
Beslenme destek diye piyasaya sürülen bitkisel desteklerden ve tabletlerden bahsetmiyorum sakın yanlış algılanmasın.
Karşı olduğum zayıflama ilacıdır diye satılan, reklam yapılan ve özellikle yaz yaklaşırken çıkan haplardır.Gerçi bir çok beslenme destek tabletlerini de satma amacıyla Zayıflatır ibaresi ekliyorlar yine de siz siz olun mutlaka doktorunuza ve diyet uzmanınıza bu konuyu danışın.
Bir düşünün geçmişi lahana hapı, ananas hapı, altın çilek tableti, elma kromlar,onlar, bunlar, şunlar neredeler şimdi,her yıl Ocak ve Haziran ayları arası görevlerini tamamlayıp emekli mi oldular,yoksa SAĞLIK Bakanlığı toplatıp izbe bir depoda kaderlerine mi terketti onları.Bu arada bir reklam gördüm sözüm ona zayıflama hapı noter onaylıymış...Tabi ki onaylayacak otorite kalmadı güzel ülkemde..Yurdum insanı akıllı, lakin aklını yine yanlış işlerde kullanmış; insan sağlığına zararı değil de maalesef cebini düşünmüş..
Demem o ki hızlı kilo vermek adına şarlatan tabletlere kanmayın..
Etiketler:
beslenme destek,
bitkisel destek,
diyet,
kilo vermek,
zayıflama ilacı
10.02.2013
Hava Soğuk Mide Bozuk
Kış günleri özellikle haftasonu mide problemleri artış gösteriyor, neden mi?
Evde geçirilen zaman fazla
Uzayan yemek saatlerinde çok çeşitli menüler var
Televizyon karşısı abur cubur, ıvır zıvır seçimleri
Yağlı ve şekerli besinlere eğilimin artıyor olması
Sonuç: özellikle göğüste yanma, ağıza acı ve ekşi su gelmesi durumu yani REFLÜ.
Havanın erken kararmasıyla birlikte akşam yemeği erken yenebiliyor, dolayısıyla geç saatte acıkmalar yaşanabilir.Bu sebepten yatma saatinizden hemen önce tıka basa yememeye dikkat edin. Özellikle meyve tüketiminiz bile yatma saatinizden 2-3 saat önce olmalıdır.
Kış döneminde bağışıklık sisteminiz güçlensin diye bol bol portakal suyu içilebiliyor, peki mide asitliğinize zarar verdiğinizi ve reflünüzü tetikleyebileceğini hiç düşündünüz mü?
Tabiri caiz ise yat geberliklerden uzak durun.Reflü durumunda ne yediğinizden çok, ne zaman ve ne kadar yediğiniz önemlidir!!Neden reflü yatak ve yastığına ihtiyaç duyasınız ki, düzenli besin seçimi ile midenizi rahatlatmak varken..
Kış aylarında kabızlık problemi de çok yaşanıyor!!
Sordunuz mu kendinize?
Yeterince su içtim mi?
Yeterince hareketli miyim?
Yeterince posa aldım mı?
Evde geçirilen zaman fazla
Uzayan yemek saatlerinde çok çeşitli menüler var
Televizyon karşısı abur cubur, ıvır zıvır seçimleri
Yağlı ve şekerli besinlere eğilimin artıyor olması
Sonuç: özellikle göğüste yanma, ağıza acı ve ekşi su gelmesi durumu yani REFLÜ.
Havanın erken kararmasıyla birlikte akşam yemeği erken yenebiliyor, dolayısıyla geç saatte acıkmalar yaşanabilir.Bu sebepten yatma saatinizden hemen önce tıka basa yememeye dikkat edin. Özellikle meyve tüketiminiz bile yatma saatinizden 2-3 saat önce olmalıdır.
Kış döneminde bağışıklık sisteminiz güçlensin diye bol bol portakal suyu içilebiliyor, peki mide asitliğinize zarar verdiğinizi ve reflünüzü tetikleyebileceğini hiç düşündünüz mü?
Tabiri caiz ise yat geberliklerden uzak durun.Reflü durumunda ne yediğinizden çok, ne zaman ve ne kadar yediğiniz önemlidir!!Neden reflü yatak ve yastığına ihtiyaç duyasınız ki, düzenli besin seçimi ile midenizi rahatlatmak varken..
Kış aylarında kabızlık problemi de çok yaşanıyor!!
Sordunuz mu kendinize?
Yeterince su içtim mi?
Yeterince hareketli miyim?
Yeterince posa aldım mı?
Etiketler:
abur cubur,
mide problemleri,
posa,
reflü,
sindirim problemi
9.02.2013
Mutfakta Mucize mi Var?
Bilim ve Teknik şubat sayısında sevdiğim bir konuya değinmişler paylaşmak istedim.
Eğer kimya diye bir bilim olmasaydı mutfakta, besin hazırlamada çok eksiklikler olabilirdi..Örneğin reçel, turşu yada kek yaparken izlenen yolda kimya var, yapım aşamasında terslikle karşılaşıldığında düzeltme yollarında yine kimya var..Organik, inorganik, besin, su, hava, ısı, asit, baz, hava kabarcığı, renk değişimi ve daha bir çok tepkime say say bitmez..Kabartma tozu, maya, sirke, limon vesairelere mutfağımızda deney yaptığımız kimyasal malzemeler diyebiliriz. Mor lahanayı sirkede bekletince rengi pembeye döner, nedeni kimyadır, sütün limonla kesilmesi nedeni kimyadır, düdüklü tencerenizin patlayabilme olasılığı bile kimyadır, yani mutfaklar kimya laboratuvarıdır.Biz de önlüğümüzü takarız ve başlarız deneylere.Sonucu muhteşem formüller de olabilir, kabarmayan kekler veya şekerlenmiş reçeller de.
Demem o ki mutfağınızda mucizeleri kimya sağlıyor,vücudunuzdaki mucizeyi ise dengeli yeterli beslenme...
Eğer kimya diye bir bilim olmasaydı mutfakta, besin hazırlamada çok eksiklikler olabilirdi..Örneğin reçel, turşu yada kek yaparken izlenen yolda kimya var, yapım aşamasında terslikle karşılaşıldığında düzeltme yollarında yine kimya var..Organik, inorganik, besin, su, hava, ısı, asit, baz, hava kabarcığı, renk değişimi ve daha bir çok tepkime say say bitmez..Kabartma tozu, maya, sirke, limon vesairelere mutfağımızda deney yaptığımız kimyasal malzemeler diyebiliriz. Mor lahanayı sirkede bekletince rengi pembeye döner, nedeni kimyadır, sütün limonla kesilmesi nedeni kimyadır, düdüklü tencerenizin patlayabilme olasılığı bile kimyadır, yani mutfaklar kimya laboratuvarıdır.Biz de önlüğümüzü takarız ve başlarız deneylere.Sonucu muhteşem formüller de olabilir, kabarmayan kekler veya şekerlenmiş reçeller de.
Demem o ki mutfağınızda mucizeleri kimya sağlıyor,vücudunuzdaki mucizeyi ise dengeli yeterli beslenme...
8.02.2013
Trans Yağları Transit Geçmeyin
Yağ asitlerinin yüksek sıcaklık,basınç ve enzimlerle yapısal değişikliğe uğraması sonucu ortaya çıkan yağ asidi TRANS YAĞ ASİDİDİR ve bunları içeren yağlara TRANS YAĞ denir.Kalp sağlığı açısından risk oluşturan yağ türü olduğu için çok çok çok az tüketilmelidir.Kızartılmış yağ defalarca kullanılmamalı, yağ yanmamalı..Bu yüzden mümkünse yağı,pişen yemeğe sonradan ekleyin...
7.02.2013
Dukan Duymak İstemiyorum
Bu hafta maalesef iki kere karşılaştığım bir durumu size aktarmak istiyorum, aslında meslek hayatım boyunca çok karşılaştım lakin bu aralar daha sık duyar oldum.
Diyaloglar bölümünü paylaşsam daha doğru olacaktı belki ama anlatacaklarım var.
Biz Diyetisyenler neye karşıyız biliyor musunuz? sağlığınızı bozacak diyet listelerine. Farkettiniz sanırım her paylaşımımda denge, sağlık gibi mesajlar vermeye çalışıyorum umarım mesajlar hedefe ulaşıyordur ve uygulanıyordur.
Diyet listeleri kişiye özel, yaşa, boya, cinsiyete, kas ve kemik yoğunluğuna
bazal metabolizmaya, iş ve ev yaşamına, hastalık ve sağlık durumlarına göre planlanır.En önemlisi sosyo-ekonomik durumdur ki çok hassastır, dikkat edilmesi gereken bir durumdur.
Mevzu şu ki genel beslenme kurallarına uygun listelerim; çok hızlı sonuç isteyen danışanıma sıkıcı gelmiş sabredememiş ve gitmiş Dukan Diyeti uygulamış. Sonuç kilo kaybı olmuş ama hepsi fazlasıyla geri alınmış.Hem de iki ay gibi kısa bir sürede. 1 ayda 7 kilo verilmiş 8 kilo geri alınmış!!
Fransa'da "Sağlıklı kiloya inen çocuklara daha yüksek not verilsin" gibi bir düşüncede olan doktorun listeleri matbu kitap halinde ve sizce herkese uygun mu?
Sağlıklı yaşamak ve kilo vermek adına gerekli tüm vitamin ve minaralleri yeterli oranda almak çok önemli. Karbonhidrat, protein gibi bahsettiğimiz besinlerden herhangi biri tüketilmediğinde ya da olması gerekenden az ya da çok tüketildiğinde birtakım sorunlar yaşandığı ve sağlığın bozulduğu TIBBİ olarak kanıtlanmış bir GERÇEKTİR..
Dukan gibi protein ağırlıklı bir diyet hızlı kilo vermeye yardımcı olurken!!! verilen kiloyu hızla geri almanızı NE YAZIK ki engelleyemiyor!!!
Uzun süre uygulandığı takdirde çeşitli rahatsızlıkları da beraberinde getiriyor. Kalp ve böbreklerin sağlığını kötü etkiliyor. Bu diyetleri uygulayan kişiler zihinsel, ruhsal ve bedensel sağlıklarını tehlikeye atıyorlar.
Düşük karbonhidratlı diyet uygulayınca ağzınızda keton kokusu oluşabilir yani aseton gibi bir koku... Bu olay kitapta sanki çok basit ve geçici olarak açıklanmış!!! Hayır!!!maalesef bu durum böbreklerde yabancı ve zararlı kimyasal oluşumunun göstergesidir..
Şimdi de ismini vermek istemediğim HAPI çıkmış!!! insan sağlığı ile oynamak bu kadar ucuz mu sizce?Bakalım kimler HAPI yutacak.
Demem o ki AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE tabiri caiz ise eskiden Atkins Diyeti ile savaşırdık şimdi Dukan ile...
Diyaloglar bölümünü paylaşsam daha doğru olacaktı belki ama anlatacaklarım var.
Biz Diyetisyenler neye karşıyız biliyor musunuz? sağlığınızı bozacak diyet listelerine. Farkettiniz sanırım her paylaşımımda denge, sağlık gibi mesajlar vermeye çalışıyorum umarım mesajlar hedefe ulaşıyordur ve uygulanıyordur.
Diyet listeleri kişiye özel, yaşa, boya, cinsiyete, kas ve kemik yoğunluğuna
bazal metabolizmaya, iş ve ev yaşamına, hastalık ve sağlık durumlarına göre planlanır.En önemlisi sosyo-ekonomik durumdur ki çok hassastır, dikkat edilmesi gereken bir durumdur.
Mevzu şu ki genel beslenme kurallarına uygun listelerim; çok hızlı sonuç isteyen danışanıma sıkıcı gelmiş sabredememiş ve gitmiş Dukan Diyeti uygulamış. Sonuç kilo kaybı olmuş ama hepsi fazlasıyla geri alınmış.Hem de iki ay gibi kısa bir sürede. 1 ayda 7 kilo verilmiş 8 kilo geri alınmış!!
Fransa'da "Sağlıklı kiloya inen çocuklara daha yüksek not verilsin" gibi bir düşüncede olan doktorun listeleri matbu kitap halinde ve sizce herkese uygun mu?
Sağlıklı yaşamak ve kilo vermek adına gerekli tüm vitamin ve minaralleri yeterli oranda almak çok önemli. Karbonhidrat, protein gibi bahsettiğimiz besinlerden herhangi biri tüketilmediğinde ya da olması gerekenden az ya da çok tüketildiğinde birtakım sorunlar yaşandığı ve sağlığın bozulduğu TIBBİ olarak kanıtlanmış bir GERÇEKTİR..
Dukan gibi protein ağırlıklı bir diyet hızlı kilo vermeye yardımcı olurken!!! verilen kiloyu hızla geri almanızı NE YAZIK ki engelleyemiyor!!!
Uzun süre uygulandığı takdirde çeşitli rahatsızlıkları da beraberinde getiriyor. Kalp ve böbreklerin sağlığını kötü etkiliyor. Bu diyetleri uygulayan kişiler zihinsel, ruhsal ve bedensel sağlıklarını tehlikeye atıyorlar.
Düşük karbonhidratlı diyet uygulayınca ağzınızda keton kokusu oluşabilir yani aseton gibi bir koku... Bu olay kitapta sanki çok basit ve geçici olarak açıklanmış!!! Hayır!!!maalesef bu durum böbreklerde yabancı ve zararlı kimyasal oluşumunun göstergesidir..
Şimdi de ismini vermek istemediğim HAPI çıkmış!!! insan sağlığı ile oynamak bu kadar ucuz mu sizce?Bakalım kimler HAPI yutacak.
Demem o ki AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE tabiri caiz ise eskiden Atkins Diyeti ile savaşırdık şimdi Dukan ile...
Etiketler:
Atkins,
böbrek hastalığı,
diyet,
diyetisyen,
Dukan,
kalp hastalığı,
Yulaf kepeği hapı,
zayıflama,
zayıflama hapı
6.02.2013
Uçarken Yemek
Diyabetik yemek: Kan şekeri düzeyini belli seviyede tutmak zorunda olan kişilere hazırlanan yemektir.
Düşük kalorili yemek: Düşük yağlı, yüksek proteinli, ve şeker içeriği bakımından düşük seviyede olan yiyeceklerden oluşan yemek çeşididir.
Az laktozlu yemek: Süt proteinine alerjisi olanlar tarafından tercih edilen özel yemek menüsüdür.
Vegan yemek: Tam vejeteryan olan bu menüde süt, yoğurt , tereyağı da yoktur. Veganlar için hazırlanan özel menüdür.
Hint tipi(Asya tipi) vejeteryan yemek: Hayvansal protein içermeyen bol baharatlı yemeklerdir.
Helal yemek: İslami kurallara göre hazırlanan ve alkol kullanılmayan yemektir.
Glutensiz yemek: Tahıl proteini glutene alerjisi olanlar için buğday, çavdar, yulaf, arpa kullanılmadan yapılan yemektir. Glutensiz ürünler eklenir.
Kosher Yemeği: Musevi kuralları içinde hazırlanan yemek.(Bu konuda daha sonra paylaşımlarım olacak)
Deniz ürünleri yemeği: Sadece deniz ürünleri içeren yemektir.
Yukarıda yazdıklarım Hava Yolları özel menüleri örnekleridir.Ek olarak da
Süt ürünü alan vejeteryan yemek
Kolesterolsüz yemek
Tuzsuz yemek
Az tuzlu yemek
Hafif yumuşak yemek
Düşük proteinli yemek
Ürk asidi düşük yemek
Çocuk menüsü
Bebek menüsü
Posalı yemek de yer almaktadır...
Uzun uçuş gerektiren seyahatlerde size özel menülerin olması ne kadar rahatlatıcı değil mi?
Gut, Çölyak, Diyabet, Hipertansiyon, Hiperlipidemi, Kronik böbrek, Obezite gibi sağlık durumlarının yanında etnik veya dini seçimlerinize bağlı menüler de düşünülmüş..
Çünkü o firmada herkes müşterisinin sağlığını ve mutluluğunu düşünüyor.
Doktor, Diyetisyen ve Gıda Mühendisleri danışmanlık vererek bu menüleri oluşturuyor;yeter ki hangi menüyü seçeceğimizi bilelim. Bilmiyorsak bir uzmana danışalım.
Düşük kalorili yemek: Düşük yağlı, yüksek proteinli, ve şeker içeriği bakımından düşük seviyede olan yiyeceklerden oluşan yemek çeşididir.
Az laktozlu yemek: Süt proteinine alerjisi olanlar tarafından tercih edilen özel yemek menüsüdür.
Vegan yemek: Tam vejeteryan olan bu menüde süt, yoğurt , tereyağı da yoktur. Veganlar için hazırlanan özel menüdür.
Hint tipi(Asya tipi) vejeteryan yemek: Hayvansal protein içermeyen bol baharatlı yemeklerdir.
Helal yemek: İslami kurallara göre hazırlanan ve alkol kullanılmayan yemektir.
Glutensiz yemek: Tahıl proteini glutene alerjisi olanlar için buğday, çavdar, yulaf, arpa kullanılmadan yapılan yemektir. Glutensiz ürünler eklenir.
Kosher Yemeği: Musevi kuralları içinde hazırlanan yemek.(Bu konuda daha sonra paylaşımlarım olacak)
Deniz ürünleri yemeği: Sadece deniz ürünleri içeren yemektir.
Yukarıda yazdıklarım Hava Yolları özel menüleri örnekleridir.Ek olarak da
Süt ürünü alan vejeteryan yemek
Kolesterolsüz yemek
Tuzsuz yemek
Az tuzlu yemek
Hafif yumuşak yemek
Düşük proteinli yemek
Ürk asidi düşük yemek
Çocuk menüsü
Bebek menüsü
Posalı yemek de yer almaktadır...
Uzun uçuş gerektiren seyahatlerde size özel menülerin olması ne kadar rahatlatıcı değil mi?
Gut, Çölyak, Diyabet, Hipertansiyon, Hiperlipidemi, Kronik böbrek, Obezite gibi sağlık durumlarının yanında etnik veya dini seçimlerinize bağlı menüler de düşünülmüş..
Çünkü o firmada herkes müşterisinin sağlığını ve mutluluğunu düşünüyor.
Doktor, Diyetisyen ve Gıda Mühendisleri danışmanlık vererek bu menüleri oluşturuyor;yeter ki hangi menüyü seçeceğimizi bilelim. Bilmiyorsak bir uzmana danışalım.
5.02.2013
Fizik Kimya Biyoloji
Bugün öğlen menümde karoten, askorbik asit,iyot, kükürt, tiamin, riboflavin, likopen, kalsiyum, epigallokateşin gallat, flavonoid, demir, bakır, çinko, fosfor vardı.
Aslında ne yedim: mercimek çorba, marul, turp, havuç, mor lahana, yoğurt, tam buğday ekmeği, üzerine naneli yeşil çay...
Kulağa aşırı kimyasal gelse de şahsi kimyamıza faydası büyük.Kimyamıza faydası olanın fiziğimize de faydası olacaktır.
Psikolojimize faydası tartışılmaz, renk renk sebzeler görünce gözümüz de mutlu olacaktır, ruhumuz da. Bir düşünün tabağınızda yeşil, turuncu, sarı, kırmızı, mor renkler ahenk içinde ve biliyorsunuz ki her renk farklı tualde etkili..Her renk, hücrenizi yenileyici, zarar veren maddeleri hapsedip sınır dışı edici, savaşa hazırlayıp direncinizi arttırıcı.Biyolojik savaş filminin baş rolünde Antioksidan oynuyor.Antioksidanlar heryerde, görmemezlikten gelmeyin, sebze ve meyve tüketin!!!
Biri saça, biri tırnağa, biri kalbe, bir diğeri göze iyi gelen renkler tabağınızda olsun...
Demem o ki renkli düşünün renkli yemek yiyin..
Aslında ne yedim: mercimek çorba, marul, turp, havuç, mor lahana, yoğurt, tam buğday ekmeği, üzerine naneli yeşil çay...
Kulağa aşırı kimyasal gelse de şahsi kimyamıza faydası büyük.Kimyamıza faydası olanın fiziğimize de faydası olacaktır.
Psikolojimize faydası tartışılmaz, renk renk sebzeler görünce gözümüz de mutlu olacaktır, ruhumuz da. Bir düşünün tabağınızda yeşil, turuncu, sarı, kırmızı, mor renkler ahenk içinde ve biliyorsunuz ki her renk farklı tualde etkili..Her renk, hücrenizi yenileyici, zarar veren maddeleri hapsedip sınır dışı edici, savaşa hazırlayıp direncinizi arttırıcı.Biyolojik savaş filminin baş rolünde Antioksidan oynuyor.Antioksidanlar heryerde, görmemezlikten gelmeyin, sebze ve meyve tüketin!!!
Biri saça, biri tırnağa, biri kalbe, bir diğeri göze iyi gelen renkler tabağınızda olsun...
Demem o ki renkli düşünün renkli yemek yiyin..
Etiketler:
B vitamini,
C vitamini,
Flavonoid,
havuç,
karoten,
marul,
turp
4.02.2013
Küçük Mesajlar 2
#Protein kalitesi en yüksek olan besin: Yumurta. Her gün iyi pişmiş olarak 1 adet yumurta sağlığınıza iyi gelir.
#Duyduğum kadarıyla İnsülin ve troit problemi olmayan,kilo problemi olan bireye zayıflaması için metformin ve hipotroidi ilaçları veriliyormuş, insan sağlığı bu kadar ucuz olmamalı, kilo vermek uğruna ilaç kullanımı güçsüzlük belirtisidir, iradesizlik belirtisidir, hem ne kadar ilaca bağımlı kalacaksınız, yan etkilerini yaşarken sağlığınız ve belki de kilo verebilme yetiniz azalacaktır.
#Tarçınlı 1 bardak sıcak süt,hindistan cevizli küçük bir muz ve 2 ceviz işte sağlıklı ara öğün.Adı üstünde öğünler arası.
# Sebzeler tam bir vitamin kaynağı.Sağlıklı bir diyet listesinde sebze mutlaka olmalı.
#Davranış değişikliğine var mısınız!!
Ya hep ya hiç davranışından uzaklaşalım
Ayakta alıştırmayalım
Yavaş yemek yiyelim
Hayır diyebilelim
#14 yıldır diyetisyenim zayıflama diyeti yazdığım danışanlardan;beslenme günlüğü tutan, tutmayana göre daha başarılı olmuştur!!
Su içen içmeyene göre, kontrollere düzenli gelen gelmeyenlere göre de başarılı olmuştur.
#Leziz araöğün tarifi: 3 yemek kaşığı yulaf ezmesi,1 yemek kaşığı kuruüzüm,1 küçük muz ve 1 kase az yağlı yoğurt ve üzerine toz tarçın.
Neden toz tarçın derseniz lezzetini seviyor olmamız sanki tatlı tadı veriyor olması. Kan şekeri üzerinde etkisi olan tarçın Çin tarçınıdır ki bizim kullandığımız seylan tarçını.Ayrıca seylan tarçınının insüline etkisi; plasebo(telkin) etkisidir.
#Beslenmede çeşitlilik olmalı,tek besin diyetleri yanlış ve sakıncalıdır, Hızlı kilo kayıpları çok sevindirici olacaktır ama kalıcı sonuçlar olmayacaktır.
#Pırasanın tam mevsimi Sindirim sistemi için çok yararlıdır.İdrar söktürür.İştahsızlığı giderir.Lif açısından zengindir.
#Tam mevsimi dediğimiz sebze ve meyveleri seçmelisiniz.
# Gece oburluğunuz varsa mutlaka psikolog ve diyetisyenden yardım almalısınız.
#Duyduğum kadarıyla İnsülin ve troit problemi olmayan,kilo problemi olan bireye zayıflaması için metformin ve hipotroidi ilaçları veriliyormuş, insan sağlığı bu kadar ucuz olmamalı, kilo vermek uğruna ilaç kullanımı güçsüzlük belirtisidir, iradesizlik belirtisidir, hem ne kadar ilaca bağımlı kalacaksınız, yan etkilerini yaşarken sağlığınız ve belki de kilo verebilme yetiniz azalacaktır.
#Tarçınlı 1 bardak sıcak süt,hindistan cevizli küçük bir muz ve 2 ceviz işte sağlıklı ara öğün.Adı üstünde öğünler arası.
# Sebzeler tam bir vitamin kaynağı.Sağlıklı bir diyet listesinde sebze mutlaka olmalı.
#Davranış değişikliğine var mısınız!!
Ya hep ya hiç davranışından uzaklaşalım
Ayakta alıştırmayalım
Yavaş yemek yiyelim
Hayır diyebilelim
#14 yıldır diyetisyenim zayıflama diyeti yazdığım danışanlardan;beslenme günlüğü tutan, tutmayana göre daha başarılı olmuştur!!
Su içen içmeyene göre, kontrollere düzenli gelen gelmeyenlere göre de başarılı olmuştur.
#Leziz araöğün tarifi: 3 yemek kaşığı yulaf ezmesi,1 yemek kaşığı kuruüzüm,1 küçük muz ve 1 kase az yağlı yoğurt ve üzerine toz tarçın.
Neden toz tarçın derseniz lezzetini seviyor olmamız sanki tatlı tadı veriyor olması. Kan şekeri üzerinde etkisi olan tarçın Çin tarçınıdır ki bizim kullandığımız seylan tarçını.Ayrıca seylan tarçınının insüline etkisi; plasebo(telkin) etkisidir.
#Beslenmede çeşitlilik olmalı,tek besin diyetleri yanlış ve sakıncalıdır, Hızlı kilo kayıpları çok sevindirici olacaktır ama kalıcı sonuçlar olmayacaktır.
#Pırasanın tam mevsimi Sindirim sistemi için çok yararlıdır.İdrar söktürür.İştahsızlığı giderir.Lif açısından zengindir.
#Tam mevsimi dediğimiz sebze ve meyveleri seçmelisiniz.
# Gece oburluğunuz varsa mutlaka psikolog ve diyetisyenden yardım almalısınız.
Etiketler:
beslenme bilimi,
beslenme günlüğü,
davranış,
gece oburluğu,
muz,
obezite,
Oburluk,
şeker,
tarçın
3.02.2013
Twitter Zayıflatmış
"Twitter zayıflatıyor !
ABD'li uzmanların yaptığı araştırma herkesi bilgisayar başına
bağlayacakmış!!!
6 aylık bir çalışmada 96 obezite hastası kişinin katılımıyla yapılan araştırmada her gün zayıflamayla ilgili 2 tweet okuyan kişilerin kilo kaybettiği tespit edilmiş.
Bu kişileri iki gruba ayıran araştırmacılar, bir grubun twitterdan zayıflamayla ilgili iletiler okumalarına izin verirken diğerlerine twitter hesabı açmamış. Twitterda ileti okuyan grubun zayıfladığı gözlemlenmiş."
Yukarıdaki yazıyı internet gazetelerinden birinde okuduğumda,olabilir neden olmasın ki dedim.Uzun uzun zayıflama programları konuşulması yerine kısa mesajlar daha da etkin olabilir.Net ama kısa mesajlar. Kişi Twitter'da okuduğu sağlıkla ilgili, zayıflamayla ilgili, besinlerle ilgili tweetleri bir süre sonra uygulamaya geçebilir diye düşünüyorum.Tweetler hızlı hızlı okunduğunda sanırım bilinçaltına yerleşir ve olumlu sonuçlar doğurabilir.Uzman kişilerce yazılan tweetlerin takip edilmesi daha doğru olacaktır!!
Eğer faydası olacaksa ne mutlu ama uzun vadede beslenmede davranış değişikliği ve devamını yaratır mı bilinmez.Zayıflamak uğruna bilgisayar başına bağlanmak ABD'li uzmanların da istemediği bir durumdur muhtemelen!!!
Geçen hafta küçük mesajlar adı altında bir yazı paylaşmıştım o mesajlar benim tweetlerimi içeriyordu. İletileri okuyan takipçi beslenmesindeki yanlışların farkında olup değiştirdi ise ne mutlu bana..
Bu paylaşımımı okuyan kişiler! çok fazla internet başında olmayın, hava güneşli, hem bugün pazar, çıkın dışarı yürüyüş yapın.
Benim planım Dolmabahçe( saray gezmesi), Kabataş, finiküler, metro yürüyüşleri ardından Asmalımescit'de ev yemekleri yapan Lokanta Helvetia'da sebze tabağı ve buğday salatası yemek.
Merak edenlere kahvaltımda 2 dilim tam buğday ekmeği, haşlanmış yumurta, beyaz peynir, 5 zeytin ve kırmızı biber yedim.Birazdan dışarı çıkıyorum yanıma kuru incir ve ceviz aldım Dolmabahçe'de kahve keyfi yaparken atıştırmalık.
Demem o ki güzel güneşli günlerde sağlıklı adımlara
ABD'li uzmanların yaptığı araştırma herkesi bilgisayar başına
bağlayacakmış!!!
6 aylık bir çalışmada 96 obezite hastası kişinin katılımıyla yapılan araştırmada her gün zayıflamayla ilgili 2 tweet okuyan kişilerin kilo kaybettiği tespit edilmiş.
Bu kişileri iki gruba ayıran araştırmacılar, bir grubun twitterdan zayıflamayla ilgili iletiler okumalarına izin verirken diğerlerine twitter hesabı açmamış. Twitterda ileti okuyan grubun zayıfladığı gözlemlenmiş."
Yukarıdaki yazıyı internet gazetelerinden birinde okuduğumda,olabilir neden olmasın ki dedim.Uzun uzun zayıflama programları konuşulması yerine kısa mesajlar daha da etkin olabilir.Net ama kısa mesajlar. Kişi Twitter'da okuduğu sağlıkla ilgili, zayıflamayla ilgili, besinlerle ilgili tweetleri bir süre sonra uygulamaya geçebilir diye düşünüyorum.Tweetler hızlı hızlı okunduğunda sanırım bilinçaltına yerleşir ve olumlu sonuçlar doğurabilir.Uzman kişilerce yazılan tweetlerin takip edilmesi daha doğru olacaktır!!
Eğer faydası olacaksa ne mutlu ama uzun vadede beslenmede davranış değişikliği ve devamını yaratır mı bilinmez.Zayıflamak uğruna bilgisayar başına bağlanmak ABD'li uzmanların da istemediği bir durumdur muhtemelen!!!
Geçen hafta küçük mesajlar adı altında bir yazı paylaşmıştım o mesajlar benim tweetlerimi içeriyordu. İletileri okuyan takipçi beslenmesindeki yanlışların farkında olup değiştirdi ise ne mutlu bana..
Bu paylaşımımı okuyan kişiler! çok fazla internet başında olmayın, hava güneşli, hem bugün pazar, çıkın dışarı yürüyüş yapın.
Benim planım Dolmabahçe( saray gezmesi), Kabataş, finiküler, metro yürüyüşleri ardından Asmalımescit'de ev yemekleri yapan Lokanta Helvetia'da sebze tabağı ve buğday salatası yemek.
Merak edenlere kahvaltımda 2 dilim tam buğday ekmeği, haşlanmış yumurta, beyaz peynir, 5 zeytin ve kırmızı biber yedim.Birazdan dışarı çıkıyorum yanıma kuru incir ve ceviz aldım Dolmabahçe'de kahve keyfi yaparken atıştırmalık.
Demem o ki güzel güneşli günlerde sağlıklı adımlara
Etiketler:
ABD,
beslenme uzmanı,
dikkat,
ileti,
mesajlar,
obezite,
tweet,
Twitter,
zayıflamak,
zayıflatmak
1.02.2013
Şanslı Sağlık
Küçüksün ve pikniktesin bir yerlerden duymuşsun 4 yapraklı yonca şans getirir..Arama çalışmaları buldum zannedip sevinmeler lakin hüsranla sonuçlanan çabalar.Elbette bulanlarımız olmuştur ama ben hiç bulamamıştım..
Hacettepe Beslenme ve Diyetetik bölümünü kazanınca ilk elime tutuşturulan otorite diyebileceğimiz kitap Prof.Dr.Ayşe Baysal hocamızın Beslenme kitabıydı.Kapağında ise 4 yapraklı yoncayı andıran bir şekil vardı,içinde besinler sınıflandırılmış ve daire içine alınmıştı.
Dairenin üstünde zeytin dalı altında ise Yeterli ve Dengeli Beslenme yazmaktaydı.
Yeterli ne demekti? denge nasıl olmalıydı?
Beslenme yaşa, boya, kiloya, cinsiyete, sosyo ekonomik düzeye, kronik hastalıklara göre değişkenlikler göstermektedir.
Besinler besin ögelerine ve gruplarına göre sınıflandırılmaktadır eğer bunların farkında olur ve bilirseniz beslenmede kafa karışıklığını yaşamazsınız.
Besin çeşitliliğini sağlamış ve böylece fizyolojik, psikolojik sağlığınızı korumuş olursunuz.
Şans yoncasının yaprakları
1)Ekmek ve tahıl ürünleri
2)Süt ve süt ürünleri
3)Et ve et ürünleri
4)Sebze ve Meyveler
Yağ ise zeytin dalı ile anlatılmak istenmekte ki saf sızma zeytinyağıdır.
Şeker yok neden yok daha sonra paylaşacağım.
Anlatmak istediğim bu beslenme işini bu kadar karmaşık algılanmasın diye basitleştirmeye çalışıyorum.Çevremde takıntı haline gelmiş "onu yeme bunu ye, o zararlı bu değil, bu besin mucize,birlikte yeme, ayırmak lazım ayırmak" gibi cümlelere kulak misafiri oluyorum.Bütün besinler üretim, hazırlama, pişirme, saklama kriterlerine uyulduğu takdirde ve kronik hastalık durumlarına göre seçilirse hepsi bizler için birer mucizedir.
Yoncanın herbir yaprağından seçim yaparsak asıl biz mucize oluruz.
Örnek verecek olursam
Kurufasulye, Bulgur pilavı, Mevsim salata ve Ayran
Beyaz peynir, Yumurta, Tam buğday ekmeği, Maydanoz, Süt
Yayla çorba, Haşlama et, Makarna, Portakal
Mercimek çorba, Peynirli ıspanaklı gözleme, Cacık, Elma
NOT:Zayıflama programlarında da uygulanan sistem budur sadece kişilere göre farklılıklar olacaktır.
Hep söylerim SİSTEM AYNI MİKTAR FARKLI
Demem o ki 4 yapraklı yonca sağlığımızın şansı olsun...
Hacettepe Beslenme ve Diyetetik bölümünü kazanınca ilk elime tutuşturulan otorite diyebileceğimiz kitap Prof.Dr.Ayşe Baysal hocamızın Beslenme kitabıydı.Kapağında ise 4 yapraklı yoncayı andıran bir şekil vardı,içinde besinler sınıflandırılmış ve daire içine alınmıştı.
Dairenin üstünde zeytin dalı altında ise Yeterli ve Dengeli Beslenme yazmaktaydı.
Yeterli ne demekti? denge nasıl olmalıydı?
Beslenme yaşa, boya, kiloya, cinsiyete, sosyo ekonomik düzeye, kronik hastalıklara göre değişkenlikler göstermektedir.
Besinler besin ögelerine ve gruplarına göre sınıflandırılmaktadır eğer bunların farkında olur ve bilirseniz beslenmede kafa karışıklığını yaşamazsınız.
Besin çeşitliliğini sağlamış ve böylece fizyolojik, psikolojik sağlığınızı korumuş olursunuz.
Şans yoncasının yaprakları
1)Ekmek ve tahıl ürünleri
2)Süt ve süt ürünleri
3)Et ve et ürünleri
4)Sebze ve Meyveler
Yağ ise zeytin dalı ile anlatılmak istenmekte ki saf sızma zeytinyağıdır.
Şeker yok neden yok daha sonra paylaşacağım.
Anlatmak istediğim bu beslenme işini bu kadar karmaşık algılanmasın diye basitleştirmeye çalışıyorum.Çevremde takıntı haline gelmiş "onu yeme bunu ye, o zararlı bu değil, bu besin mucize,birlikte yeme, ayırmak lazım ayırmak" gibi cümlelere kulak misafiri oluyorum.Bütün besinler üretim, hazırlama, pişirme, saklama kriterlerine uyulduğu takdirde ve kronik hastalık durumlarına göre seçilirse hepsi bizler için birer mucizedir.
Yoncanın herbir yaprağından seçim yaparsak asıl biz mucize oluruz.
Örnek verecek olursam
Kurufasulye, Bulgur pilavı, Mevsim salata ve Ayran
Beyaz peynir, Yumurta, Tam buğday ekmeği, Maydanoz, Süt
Yayla çorba, Haşlama et, Makarna, Portakal
Mercimek çorba, Peynirli ıspanaklı gözleme, Cacık, Elma
NOT:Zayıflama programlarında da uygulanan sistem budur sadece kişilere göre farklılıklar olacaktır.
Hep söylerim SİSTEM AYNI MİKTAR FARKLI
Demem o ki 4 yapraklı yonca sağlığımızın şansı olsun...
Etiketler:
Ayşe Baysal,
beslenme,
diyet,
diyetisyen,
ekmek,
meyve,
sebze,
yağ
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)