31.01.2013

Diyet Diyalogları 2

Geçen hafta yazmaya başladığım bu dizide;karşılaştığım soruları, sorunları, aslında sorun olmayıp da sorunmuş gibi algılananları, diyalogları, cevapları, sebepleri , sonuçları paylaşacağım.Hiç kimseler üstüne alınmasın, kişiler hayal ürünüdür, diyaloglar gerçektir ve her hafta yeni bölüm çekilecektir.

X:Nasıl zor bir hafta geçirdim anlatamam, işlerim çok yoğun olmadığı için sürekli yemek yemeyi düşündüm, sanırım kilo vermedim, bence diyete yanlış bir zamanda başladım, yaz dönemi daha rahat olurdu benim için.(sanki kaygılı, mutsuz, kararsız )
Y:Size tavsiye ettiğim beslenme planınızı aynen uyguladınız mı?
X:Evet, galiba ama bazı günler kahvaltı yapamadım, komşumdan duydum aç karnına elma sirkeli su içmiş zayıflamış, ben de sadece sirkeli su içtim sabahları sizce bu doğru mu?( kafa karışıklığı)
Y:Öncelikle kahvaltı yapmamış olmanız yararınıza değil.Kahvaltı günümüzün en önemli öğünüdür ve beslenme planınızı daha rahat uygulamanızı sağlar.Sabah öğününde aç olmak kan şekerinizin dengesini bozabilir,öğlen, ara ve akşam öğünlerine daha aç başlamanıza ve daha büyük porsiyonlar yemenize sebep olabilir. Mutlaka hergün kahvaltı yapmalısınız!Ayrıca aç karnına elma sirkeli su içmek mide asitliğini arttıracağından açlık duygularını da artırabilir.Eğer kişide mide rahatsızlıkları varsa kesinlikle tavsiye olunmaz.Evet elma sirkesi metabolizmayı dolaylı yoldan olumlu etkiler salatalarda veya tok karnına 1 bardak ılık suya 1 yemek kaşığı ölçüsünde tercih edebilirsiniz.
X:Bu hafta 1 kilo vermişim, bundan 5 yıl önce diyet yaptığımda ilk hafta 3 kilo vermiştim (başaramamış hissi )
Y:Kesinlikle az değil sizin yaşınıza, boyunuza, cinsiyetinize, kas ve kemik ağırlığına göre bazal metabolizmanıza en uygun sonuç budur.Evet 5 yıl önce ile şimdiki kalori yakabilme gücünüz farklı olacaktır.En önemlisi verdiğiniz kilo gerçek kayıp mıdır?Kilo vermek demek yağ oranınızın azalması demektir sizde ki sonuç da aynen böyle.
Şimdi yapmanız gereken şunlara inanmanız!!!

Kilo vermeyi başaracaksınız.
Size tavsiye edilen her ürün veya her tavsiye birbaşkasına olumlu sonuçlar getirmiş olabilir, lakin sizin bünyenize zarar verebilir.
Kahvaltı günümüzün en önemli öğünüdür ihmal etmemek gerekir.
Dengeli beslenme ile kilo vermenin mevsimi yoktur, kişi sağlığı için bu girişimi yapıyorsa dört mevsim yapabilir.
Geçmiş senelerdeki sonuçlar ile şimdiki sonuçlar aynı olmayabilir kendinizi hem geçmiş başarılarınızla hem de başkalarının başarılarıyla kıyaslamayın.
Sürekli yemek yemeyi düşündüğünüz anlar olacaktır işte o an sevdiğiniz bir meşgale bulmak olumlu sonuçlar verecektir.

Demem o ki kendinize güvenin ve yola devam edin...


30.01.2013

Riskleri Azaltmak

Sodyum tuzunu kısıtlama yollarını denemekte yarar var alışkanlıklarınızı değiştirirseniz riskleri de azaltmış olursunuz.Arabaya ilk bindiğinizde emniyet kemerini takmanız gibi.
Azaltma veya alışkanlık değişimi 14 günde gerçekleşecektir 21 gün sonra ise sizin davranışınız haline gelecektir bunu lütfen unutmayın.
Peki nasıl?sodyum azaltılabilir!!!

Yemek masasında tuzluk bulundurmamak
Tuzlanmamış yiyeceklerin tadına varmak
Gıda etiket okuma alışkanlığı kazanmak çünkü sodyum içeriği yazmaktadır
Tuz, mono sodyum glutamat, soya sosu, salamura, kabartma tozu sodyum içerir etikette yazılmıştır mutlaka dikkat edin
Yemeği hazırlarken tuz kullanmayın
Tuz tadı istiyorsanız sodyumu azaltılmış potasyum tuzları tercih edin lakin çok değil.İçeriği potasyum klorür olup sodyum klorür tadına benzer
Yemeklerinizde baharat ve limon kullanabilirsiniz
Restorana gittiğinizde mutlaka menüyü inceleyin,ekstra soslar, parmesan,et suyu, soya sosu, hardal sosu, dip soslar, bol salçası olan yemekler fazla miktarda sodyum içermektedir
Konserve sebzeler ve çorbalar da yüksek sodyum içermektedir
Tütsülenmiş etler, peynirler, kullanıma hazır paket yemekler, kısacası raf ömrü uzun olan kullanıma hazır yemeklerin de sodyum oranı yüksektir
Özellikle şarküterilerin (salam, sosis,sucuk, pastırma, fümeler) işlem görmüş etlerin de sodyumu yüksektir
Cipsler, kavrulmuş kuruyemişler, kızartılmış besinler de sodyum açısından zengindir

Son yapılan çalışmalar sodyumun aşırı tüketimi ve kolon kanseri riski arasında bağlantı olduğunu göstermektedir.Elbette birçok faktör de etkilemiş olabilir ama sonucu değiştirecekse alışkanlıklarımızı gözden geçirsek fena olmaz mı?
Acaba gerçekten farkında mıyız tuzu ne kadar tükettiğimizin?
Acaba bilincinde miyiz bize vereceği zararların?

Demem o ki nasıl arabanıza en iyi motor yağını ve en kaliteli benzini veriyorsanız, bünyenize de sağlıklı seçimleri verebilirsiniz...





29.01.2013

Yine tuz hangi tuz

Dün yazdıklarıma ek olarak bugün sodyum-potasyum dengesinden ve potasyumdan zengin besinlerden bahsedeceğim.
Avrupada yapılan son çalışmalarda "fazla tuz zararlı değildir aksine potasyum alımı açısında faydalıdır" iddiaları gündeme geldi ve Amerikalılar dedi ki: "evet fazla tuz tüketimi değil sodyum-potasyum dengesi önemlidir". Yine bir karışıklık yine bir paradoks haydi hayırlısı.Televizyonda ya da magazinde "Bilim insanlarının yapmış olduğu çalışmalar sonucu mucize domatesmiş"
gibi cümleleri duyunca gülüyorum ne yani sadece domates mi, bunun lahanası var, kabağı var , ananası var vs.. vs...var.
Şöyle de bir gerçek var ki yüksek oranda tuz kullanımı ölüm riskini arttırırken, yüksek oranda potasyum alımı ölüm riskini azaltmaktadır.
Sodyum-potasyum oranınız yüksek ise kalp ve kan dolaşımıyla ilgili hastalıklara yakalanma riskiniz yüksek olabilir.Check-up yaptırdığınızda doktorunuza bir danışın derim.
Vee işte bir nokta daha!!!
Potasyum, kasların işlevlerini yerine getirmesini sağlayan ve kanda bulunan bir mineraldir. Ani gelişen böbrek işlevlerindeki bozukluklardan dolayı potasyum yükselmesi yaşanır. Tansiyon hapları, hormonların azalması, kan hücrelerinin zarar görmesi, alkol, yüksek dozda alınan ilaçlar, yaralanma yada yanıklar potasyumun yükselmesine etken olan nedenlerdir. Potasyum yükseliği potasyum bakımından zengin olan besinlerin aşırı derecede tüketilmesi ile de ortaya çıkabilir.
Potasyum yükselmesi ciddi sorunların ortaya çıkmasına neden olur ve yaşamı tehdit eder. Bu sorun kendini kusma, yorgunluk, halsizlik, bozuk kalp ritimleri olarak belli eder. Eğer potasyum çok fazla yükselir ise kalp durmalarına sebep olur.Aklımıza yine beslenmede ve seçimlerde denge gelsin.
Karşılaştığım bir soru:Diyet tuz kullanabilir miyim?
Cevap:Diyet tuz mu?Sodyumu azaltılmış potasyumu olan bir tuz evet kullanılabilir ama kilo vermek isteyen biri bu tuz diyetmiş deyip bol bol tüketmemeli..Adı üstünde tuz isterse magnezyum isterse ilaçlarda lityum tuzu olsun sonuçta aşırısı vücutta su tutar.
Bu yüzden potasyumu besinlerle destekleyebiliriz:Muz, kayısı, incir, kavun, portakal, portakal suyu, mandalina, armut, erik, hurma, kivi, kuru üzüm, pancar, lahana, domates, ıspanak, kabak, patates, süt, yoğurt, nescafe, kakao, ay çekirdeği.
Sonuç sebze ve meyveler potasyumdan zengindir.
Piyasayadaki potasyum tuzları aşırıya kaçmadıkça kullanılabilir.
Pek bilinmeyen bir nokta daha var ki yüksek sodyum ve düşük potasyum alımları kolon kanseri riskini de artırmaktadır!!

Önemli not:Akut veya Kronik böbrek hastalıklarında ve diyalize giren kişilerde sodyum,potasyum alımları yukarıda anlattığım gibi olmayabilir uzmanlarına danışmak durumundadırlar.

Demem o ki siz siz olun yemeğin tadına bakmadan tuz ekleyenlerden olmayın..

28.01.2013

Deyimler Tuzluğu

Tuz biber ekmek:Haşlanmış yumurtaya hem tuz hem biber ekmektir ki
sadece biber eksek de tuz tadı alırız.
Tuzla buz olmak:Çok tuz tüketimi sonucu yüksek tansiyon hastalığına yakalanmak ve Allah korusun ölümle sonuçlanan durumu açıklar.
Tuzlayım da kokma:Peynir, turşu, salamura yaprak,hazır ürünler, şarküteri, konserve, et suyu tabletleri, hazır çorbalar gibi besinler bozulmasın diye bol bol tuzlanır...damarlarımız...kalbimiz ne olur?sonuçlar TUZLUYA MAL OLUR.OLABİLİR!!
Çorbada bir tuzum olsun dedim tadını pek de sevmediğim tuza parmak basmak istedim.
Hatırlıyorum da çocukken masamızda tuzluk bulunmazdı belki bu yüzden belki de sadece baharatı sevip ekleyip tuza ihtiyaç duymayışımdan tuzluğu görmemiş de olabilirim.İnsan damak tadını neye alıştırırsa öyle gider.
Sene 2000 aylardan Ekim bir Cuma akşamı İstiklal caddesinde yürürken aniden sol kulağım kapandı.Hani denizde derinlere dalarsınız da hem su sesi hem basıncın sesi rahatsız eder ya işte onun on katını düşünün.Öyle bir haller...Yürüyememeler..Baş dönmeleri...Mide Bulantıları vs..
Acil doktora gitmeler,işitme testleri, denge testleri, MR'lar, kan tahlilleri derken orta kulak mı yoksa iç kulak mı tartışmaları, azıcık tedavi gecikmeleri sonucu TANI:Sol labirentit , viral toksin sonucu vestubuler sıvı bozukluğu vee Meniere vee Tinnitus vee çok sevgili Vertigo.
TEDAVİ:9 çeşit tablet 1 serum 1 iğne hergün 1 ay boyunca sessiz loş bir odada.
Hiç biri sorun değil yeter ki iyileşeyim lakin iğne içeriğini duyunca üzülmüştüm; etken madde KORTiZON' du.
Tuzsuz yemem gerekiyordu yoksa; kortizonla birlikte yüzüm maşallah ay gibi olurdu ve aldığım diüretik ilaçların etkisiyle halsizdim bu yüzden hem protein alımım önemli hem de potasyumdan zengin besinler seçmem gerekiyordu.
Az tuzlu yemeyi seven ben hiç tuzlu yemeğe de hemen alışmıştım.
Potasyumdan zengin muz,haşlanmış patates, kuru kayısı yiyordum.
Az su içiyordum çünkü çok su içersem başım dönüyordu.
Tansiyonum ise hep düşüktü ama yerlerde değildi çünkü serum dengeliyordu.
Bütün besin tüketimlerime dikkat ettiğim için Kortizon'un ödem tutma riskini ortadan kaldırmıştım.Vücudum hiç şişmemişti, hatta kilo bile vermiştim.
O dönem için bu bana özel bir beslenme planıydı,hastalığıma özeldi ve hala öyle.
Çok tuzlu yersem kulak içi ödem artar , basınç artar, dolayısıyla başım döner, dengem bozulur ,kulak çınlaması artar.
Potasyumdan yüksek beslenirsem sodyum- potasyum dengesi sağlanmış olur ki bu kulak içi hücrelerinde dengeyi sağlar.
Ayrıca aşırı kafein de almamaya çalışıyorum.

Demem o ki sol kulağımın tuzu biberi yerinde.



27.01.2013

Küçük Mesajlar 1

Beslenmede
#Unutmayin!! günde 5-6 porsiyon sebze-meyve tüketin, kalbinizi koruyun içinde sevdikleriniz var.
#Ekmeksiz dengeli beslenme olmaz!Tam buğday,çok tahıllı,ruşeymli,çavdarlı,yulaflı gibi cesitli esmer ekmekler seçin.
Diyette
#Hergün tartılıp sonucu değerlendirmekle takıntı yaratmayın,kilo vermek demek vücut yağı kaybı demektir.Uzman diyetisyenlerden yardım alın.
#Pirinçli havuçlu zeytinyağlı pırasayı bir de bulgurlu nohutlu ve kuru naneli deneyin..hem çok leziz hem de glisemik yük azalmış olur.
#İşkenceye gerek yok, tatsız renksiz boz kabak yemeği yemek değildir diyet yapmak, eğlenceli lezzetli yemekler görmeli göz.
#SU kalorisiz,şekersiz,yağsız,kolesterolsüz,kafeinsiz,katkı maddesiz TEK sıvıdır...
#İnkar etmeyin,sabırsız olmayın,hurafelere inanmayın;nasıl parmak iziniz herkesten farklı ise,kilo verebilme gücünüz de farklı olacaktır.
#İdeal kilo mu?
Arzu edilen kilo mu?
Kabul edilebilir kilo mu?Biliyor musunuz cevap nedir?
Sebep-Sonuç=DİYETİSYENE DANIŞIN!!!
Hamilelikte
#Sevgili anne adayları kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peyniri diyetisyeninizin belirttiği miktarlarda düzenli olarak tüketin. Hergün 1 adet yumurta ve 1 porsiyon etli sebze yemeği veya kurubaklagil yemeye özen gösterin. Kurufasulye, nohut, mercimek ve bulgur karışımı yemekleri maydanoz, yeşil biber, taze soğan gibi sebzelerle birlikte sık olarak yiyin. Sebze ve meyveleri her öğünde düzenli olarak tüketin. Böylece besinlerle aldığınız Demir'in, sebze ve meyvelere aldığınız C vitamini sayesinde emilimi sağlıklı olur. D vitamini besinlerde bulunmaz,ancak güneş ışınlarının cilde yansimasiyla sağlanır bu nedenle güneşlenmeye özen gösterin aksi takdirde D vitamini suplement olarak alınmalıdır.Doktorunuza danışın.
#Anne adayları,mutlaka iyotlu tuz kullanın.Çünkü iyot doğal besinlerde bulunmaz.İyot eksikliği bebeklerde zeka geriliği yapar.

25.01.2013

Gizli Kaloriler

Gizli kaloriler
Gözardı edilen,
Aman canım sende denilen,
Sümen altı edilen kalorilerdir.
Bilmeden istemeden anlamadan farkında olmadan aldığımız kalorilerdir.
Ekstraların farkında mıyız acaba?
Örneklerle açıklayalım...

Günde 10 bardak çay içince,her bardağa ikişer küp şeker atınca toplam 20 şeker alındı.
Sütlü tatlı yanında fındık,fıstık,badem,ceviz.
Kahve yanında ikram edilen pöti kurabiye,lokum vs.
Kahveye şurup,krema,çikolata,karamel sos.
Salataya eklenen mayonezli,ballı hardallı,bademli vs soslar.
Ekşi tadı veren meyvelere eklenen toz şeker.
Yoğurda eklenen pudra şekeri.
Makarnaya eklenen krema,mayonez,ketchup ve rendelenen parmesan.
Yoğurtlu mantıya eklenen yağlı sos.

Örnekler çoğaltılabilir çünkü çok fazla!!!
Elbette sunumların göze ve damağa hitabı önemli.Fakat farkında olmadan hesaba katılmayan kaloriler ne olacak.
Doyumluk değil tadımlık olarak algılarsak sosları,çok da problem olmayacaktır.

Demem o ki neyi ne kadar nasıl ne ile niçin yediğiniz önemlidir ki kaloriler ekstra olmasın..(5N1K)

Yukarıdaki örnekler,bu yazıyı yazarken oturduğum Cafe'de
gözlemlerimdir.






24.01.2013

Diyet Diyalogları 1

Diyaloglar genelde iki kişi arasındadır lakin üçüncü şahıslar da fikir beyan edebilir.
Ben X olacağım
Danışanım Y
Günlerden bir gün;
Y kişisi A noktasından B noktasına H hızıyla gitmek ister,
çünkü A noktasında kendini mutsuz,huzursuz,sağlıksız hissetmektedir.
Birkaç ay magazin diyetleri,komşu diyetleri denemesinden sonra H hızını yakalayamamış A noktasında sabit kalmıştır.X kişisinden yardım almaya karar verir.
Gerekli kan tahlillerini yaptırdıktan sonra X kişisi ile diyaloglar başlar:
Y:Nasıl bu kiloya çıktım inanamıyorum oysa hiçbir şey yemiyorum.2 aydır diyetteyim gram oynamadı tartıda.
X:Hiçbir şey mi yemiyorsunuz?Bütün gün aç mısınız?Araöğün yapıyor musunuz?
Y:Yok yiyorum da az yiyorum,işlerim çok yoğun fırsat bulamıyorum,akşam eve gidince de sanırım çok yemek yiyorum.
X:Sanırım sorunu bulduk,metabolizmanız akşam yavaşladığı için maalesef yakamadınız aldığınız kalorileri.Arabaya benzin vermediniz ki.
Y:Metabolizmam çalışmıyor ama benim.
X:Yok karşımdasınız yaşıyorsunuz.Nasıl bu kanıya vardınız?
Y:Kabızlık problemi yaşıyorum çünkü.
X:Anladım haklısınız ama bahsettiğiniz olay sindirim ve boşaltım problemi ben size doğru besinleri önerirsem ve siz düzenli tüketirseniz bu problem ortadan kalkacak.Ben metabolizma derken kalori yakabilme gücünüzden bahsediyordum ki vücut yağsız kitleniz,kas ve hareket sisteminiz bu gücü etkiler.Su içiminiz,doğru protein,doğru karbonhidrat ve yağ seçimleriniz metabolizmanızın düzgün çalışmasını sağlayacak.Ve ben size bu konuda yol göstereceğim,sadece size özel bir planımız olacak.
Y:Ama ben H hızında kilo vermek istiyorum.
X:Kan tahlili ve vücut analizleriniz ışığında bu mümkün değildir.Gelin siz sağlıklı beslenme ve aktiviteye odaklanın,rakamları kafanızdan atın,takıntı yapmayın ve odaklanın sonuç hızlı değil sağlıklı olacak.Hergün iki kez tartıya çıkmak yanıltıcı olacaktır;eksiler artılar ağırlık değişimidir,
yağ kaybı veya alımı değildir.Haftada bir sizi görmek istiyorum ki programınızı güncelleyelim, sonuçları birlikte değerlendirelim.
Y:Çikolata yiyebilecek miyim bu programda?
X:Elbette seçebilceksiniz.Neyi,ne kadar, ne zaman yediğiniz önemlidir,miktar ve saat konusunda davranışımızı değiştirirsek baklava bile yiyebilirsiniz.Yeter ki "Ya Hep Ya Hiç "düşünce ve davranışından uzaklaşın.


Yukarıdaki kişiler tamamen hayal ürünüdür,Diyaloglar gerçektir ve devam edecektir....

Demem o ki insanlar konuşa konuşa .....


23.01.2013

Beslenmede İroniler ve Paradokslar

Beslenmemiz,besin seçimlerimiz paradokslarla dolu.Geleneksel ve aileden gelen,sonradan kazanılan alışkanlıklar.Gördüğümüz,duyduğumuz
kokladığımız,tadına baktığımız,özendiğimiz,uyguladığımız vs.yemekler var değil mi?Yani ortada yemek seçen bir kimliğimiz var.Ne kadar doğru
ne kadar yanlış besleniyoruz bu tartışılır.Bugün anlatmak istediğim doğrular yanlışlar değil.ÇELİŞKİLER
Örneğin Fransız yemeklerinin olmazsa olmazı tereyağıdır.Fransız menüsünde kırmızı et,krema,kaymak gibi yoğun hayvansal yağ içeren doymuş yağ oranı yüksek ürünler kullanılmaktadır lakin toplumda kalp ve damar hastalıkları az görülmektedir.Sebebi ise şarap tüketimidir.Kırmızı şaraptaki antioksidan resveratrol maddesidir ki üzümün çekirdek ve kabuğunda bulunmaktadır.Bu nedenle Fransız Paradoksu yüzünden kırmızı şarap önem kazanmıştır.
ANCAK "vur deyince öldüren"bizler miktar ve tüketim sıklığı konusunda dikkatli olmalıyız.Bence bu da bir İRONİDİR.
Danışanlarıma hangi mesajı verirsem vereyim;cümlenin sonuna bir AMA eklemek zorunda kalıyorum...
Şu aralar en çok kullandığım ama'lar EKMEK konusunda.
Kepek oranı arttırılmış ekmek konusu gündemde olunca,kulaklar
çınlıyor haliyle.
Kepekli ekmek:Rafine edilmiş beyaz undan yapılmış ekmeğe kepek ilavesidir.
Kepek ekmeği:Sadece kepek unundan yapılmış ekmektir.
Ve yukarıdaki ekmekler light değildir.Düşük kalorili değildir.Doygunluk verme açısından,fizyolojimize biyoyararlılığı açısından önemlidir.
Lakin uzun süre tüketiminde özellikle kadınlarda Demir eksikliği Anemisi'ne sebep olabilir.Hamilelerde ve gelişme çağındaki çocuklarda da kansızlığa neden olacağından tüketimi tavsiye olunmaz.İroni ve paradoks yine aramızda.

Demem o ki;tavsiye olunanlar bol bol tüketilmez
Sana yararlı olan ona olmaz.
Yararının yanında zararları da olabilir.
SONUÇ:DÜNYA DENGEDİR!!BESLENME DENGEDİR!!

22.01.2013

Bir Demet Yasemen


Hayır hayır Zeki Müren'in ünlü eserini seslendirmeyeceğim.Başlık  yanlış oldu düzeltmedim."Bir Demet Maydanoz"olacaktı.
Danışanlarıma beslenme listeleri yazarken mevsim normallerine göre besin seçimine çok dikkat ederim.Özellikle kış mevsiminde sebze ve meyve seçimlerimiz kısıtlı olabiliyor .Kahvaltı menüsünde domates,salatalık yeme alışkanlığı olan kişilere, kış mevsiminde bu seçimi önermiyorum..öneremiyorum..elim varmıyor yazmaya.
Eeee ne kaldı geriye diyenlere:klasik kahvaltımızda bizi doyuracak lifli maydanozu tavsiye ediyorum.
Maydanozu yemeeeemm...sevmeemm...isyanına karşı:
Peynirle karıştırsak!
Lor peyniriyle mükemmel olur!
Hele maydanozlu omlet "deneyin"
Erken yatalım..Erken kalkalım..
Bir yumurtayı sütle çırpalım..
Kızarmış esmer ekmek biraz da maydanozlu peynir..
Aman efendim ne güzel yenir.
Demem o ki maydanoz yiyelim güzelleşelim
Çünkü:

MAYDANOZ: A, C, E ve K vitaminleri ile demir, potasyum, magnezyum, kalsiyum, kükürt ve fosfor mineralleri açısından zengin bir besindir.

FAYDALARI:Bağırsakları çalıştırır ve sindirimi kolaylaştırır. İdrar söktürücü ve terletici özelliği ile vücudu ve kanı temizler. Kabızlığı önler. Mide ve bağırsak gazlarını giderir.Böbrek taşlarını ve bağırsak kurtlarını düşürmeye yardımcı olur. Ateşi düşürür.Vücuda ve göze kuvvet verir. Diş etlerini güçlendirir. Kansızlık çekenlere faydalıdır. Halsizliği giderir. Yüksek tansiyonu düşürür. Kalp ve damar hastalıkları ile kansere karşı koruyucudur. Karaciğer hastalıkları ile Romatizma, selülit ve egzamaya iyi gelir.Cilde canlılık verir ve Cilt lekelerini azaltır. Ayrıca, maydanoz saçları da canlandırır.
Taze taze tüketelim lütfen bıçak değdirmeyelim.
Maydanoz taze olarak salatalarda yenirse besin değerleri kaybolmamış olacağından daha yararlı olacaktır.
Bol su ile kaynatalım kazanlarda,süzelim kevgirde,içelim içelim yağları eritecek diye bekleyelim.
Yukarıdaki cümledeki yanlışları bulunuz!??
Cevap:Hepsi 
Narin mi narin C vitamini suda eridi gitti biirr
Posayı çöpe attık yazık oldu maydanoza ikiii
Maydanoz suyu ile zayıflayacağız diye bel bağladık üççç
Yanında bir de tansiyonumuz düştü afalladık döörrt

Demem o ki maydanozu sevelim sevdirelim..

21.01.2013

İşte geldim buradayım ben bu işte ustayım

Merhabalar deneme birki...
Naçizane usta olduğum konular vardır elbet lakin blog konusunda usta değilim dostlar.
Yeniyim yepyeniyim burda.
Herşeyin bir zamanı varmış,geç kaldığım ve kaçırdığım bu trene bugün (21 Ocak 2013) bindim.
Şimdilik bir taslak var zihnimde buralara yığmak istediğim.
Bu beslenme ve diyetle alakalı olur,hayatla,müzikle,özümüzle veya hepsinin karışımıyla bilemiyorum o An'a bağlı ona buna şuna bağlı...
Ama söz veriyorum kendimi ve sizi sıkmadan zevkli cümleler kuracağım
Kısa ve öz mesajlar vereceğim
Belki fotograf göreceksiniz bilemiyorum o hava durumlarıma bağlı
İlk yazımı 1 saat önce French press'de ezdiğim sütsüz şekersiz filtre kahvemi içerken yazdım
Umarım beğenilmiştir
Demem o ki görüşmek üzere

Evin küçüğü
Öğretmen kızı
Türk sanat müziği aşığı
Müzik aşığı
Melankolik
Güçlü renkli puzzle seven
Eş,dost,kız kardeş,teyze,arkadaş
Oğlak burcu
Diyetisyen Aykut Büyükekmekci


Yemek için yaşayanlar veya Yaşamak için yiyenler toplanın anlatacaklarım var!!!

Başlıktan da anlaşılacağı gibi hangisi sizsiniz?Hiç düşündünüz mü?
Belki saati saatine,günü gününe uymayan koşturmalar içinde, şu hayat gailesinde aman ne önemi var ye gitsin işte diyenlerden misiniz?Dr.McKeith'in dediği gibi "Ne yersen osun" evet çok haklı ne yerseniz osunuz!!
Beslenme anne karnında başlıyor,gelişiyor ve zihniyetimizle,algılarımızla devam ediyor.
Aileden gördükleriniz,gelenekleriniz,çevreniz,iş yaşamınız etkiliyor besin seçimlerinizi.
Evet yemek yiyorsunuz ama besleniyor musunuz?
Evet yemek yiyorsunuz ama gözünüzü de besliyor musunuz?
Ya ruhunuzu?
Yemek yemek deyip geçmeyin?
Gözünüze,damağınıza,burnunuza,midenize en önemlisi zihninize  yemek yedirin!!
Başlıktaki iki durumun da fanatikleri vardır
Bu konuda fanatik olmayın uçlarda olmayın
BESLENME DENGEDİR
Yaşamak için yemek: biz diyetisyenlerin diline yapışmış bir cümledir ki haklıyız
Ama bu düşüncede olan bazı kişilerde gözlemim:çok abartmaları!!
Her besini ölçüp,tartıp takıntı yapıp yemek yiyorlar.
Yemek için yaşamak;gurmelikten bahsetmiyorum,
Yine abartanlar gözlemliyorum,sabah öğününde planlanan öğlen  ve akşam ne yesek ne yesek çığlıkları..
Demem o ki iki durumun da dengesi gerek.