10.09.2014

Hamileler içindir!!!!

Eylül ayındayız ve hava hala Temmuz-Ağustos hararetinde olduğu için paylaşmak istedim. Ağustos ayı e-bebek dergisinde çıkan yazımın tamamıdır kendileri....




Gebelik döneminizde dengeli bir beslenme alışkanlığı edindiğinizde, sıvıyı gerekli ölçüde aldığınızda, doktorunuzun verdiği demir içerikli preparatları düzenli olarak aldığınızda, normal sınırlar içinde kilo almak, sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmek, sağlıklı bir bebek doğurmak ve doğum sonrası formunuzu korumak için beslenmeyle ilgili size düşenleri tümüyle yerine getiriyorsunuz demektir.

Özellikle hamileliği  yaz aylarına denk gelen anne adaylarının dikkat etmesi gerekenler; 
Yaz mevsiminde su kaybı, besin zehirlenmeleri, tansiyon farklılıkları daha çok yaşanmakta. Gebelikte oluşabilen vücutta su tutulumu, kilo artışı, artık bebeğin büyümüş olması, nefes alamama, nefes darlığı, kalp ritm bozukluğu, mide ekşime ve yanmaları, uykusuzluk, şikayetlerini belirginleştirebilir. Yaz mevsiminde aşırı sıcakların olması daha kolay vücut ısısı artışı sağlar ve bu da hamilelikte tansiyon yükselmesi veya düşmesine sebep olabilir.
Eğer tansiyonunuz  düşükse ayran, doğal maden suları ve mineralli suları tercih etmelisiniz. Tansiyonunuz yüksekse mutlaka tuz alımınızı azaltmalısınız.  Maden suyu içmemelisiniz. Çok tuzlu ve salamura besinleri yememelisiniz (aşırı tuzlu zeytin, peynir, turşu, şalgam suyu, turşu suyu, salamura asma yaprağı, tuzlu ve soslu kuruyemişler, salamura ve tütsülenmiş etler,konserve balıklar, lakerda,  tütsülenmiş peynirler, krakerler, soya sosu, cipsler, hazır patlamış mısırlar vb.). Ödem riskine karşı da tuz kısıtlamasına gitmelisiniz.
Sıcak nedeniyle aşırı terleme su kaybına neden olacaktır.  Vücut suyunu ve dolayısıyla ısısını dengede tutabilmek için en az 2 litre su içilmelidir. Sıvı alımı arttırılmalıdır (limonata, taze ve doğal meyve suları, ayran), ancak karışık bitki çayları içilmemelidir. Bazı bitki çayları hamilelikte düşük riski oluşturabilir. 



Yine hamilelik sürecinde bitki çayı zararsızdır düşüncesiyle tüketilmemesi gereken bazı ürünlerin de tüketildiği oluyor. Oysa rezene, civanperçemi, mine çiçeği, ada çayı, barut ağacı kabuğu, sinameki, kiraz sapı, biberiye, ısırganotu, mısır püskülü, bu dönemde kullanılmaması gereken çaylara örnek. İçilebilir bitki çayları nane, ıhlamur, kuşburnu, papatyadır. Papatyanın güvenilir bir kaynaktan elde edilmesi önemlidir. Mayıs papatyası kanarya otu ile karışabilmektedir. Kanarya otu karaciğere zararlı etkisi olan bir bitkidir. Zerdeçal hamilelikte rahim hareketlerini artırabileceği için kullanılması doğru olmaz.
Zencefil hamilelikte sabah bulantılarına iyi gelir ama günlük 1,5 gram tüketimi aşmamak gerekir.Konu bebek sağlığı olunca seçilen ürünlerin de sağlıklı olması gerekiyor.Safra problemi olan anne zencefil tüketmemelidir.
Unutulmamalıdır ki hiçbir içecek su yerine geçmez!
Suyu daha rahat içebilmek için içine taze nane yaprakları, mevsimine göre meyve dilimleri ile zenginleştirebilirsiniz.
İdrar çıkışını arttıran kola, kahve, çay gibi diüretik içeceklerden hem de  ödem yapma özelliği olabilen gazlı, meyveli soda gibi içeceklerden çok miktarda alınmamalıdır. Taze sıkılmış meyve sularını içerken de şeker içeriğini unutmamak ve aşırıya kaçmadan içmek gerekir.

Sıcaklık sebebiyle besinlerde ve yemeklerde mikroorganizma üremesi kolaydır, bu sebeple ev dışında olan besin seçimlerinize dikkat etmelisiniz. Az pişmiş veya çiğ etli yemekler yememelisiniz (çiğ köfte, suşi, az pişmiş etler, kıymalı, etli fast food veya büfe ürünleri) Sıcaklarda çok kolay bozulabilen tavuk ve balık etini dışarıda yememeye özen göstermelisiniz. Hijyenik olmama olasılığını düşünerek çiğ salata ve sebze yememelisiniz. Krema ve mayonez soslu hazırlanmış besinlerden uzak durmalısınız. Temizliğine güvendiğiniz yerlerde yemek yemeyi tercih etmeli, dışarda açıkta satılan besinleri yememelisiniz.

Yaz aylarında az yağlı yiyecekler yenmeli, kızartmalar, bol yağ ve salçalı yemeklerden kaçınılmalıdır. Salata, zeytinyağlı sebze yemekleri tercih edilmelidir. Et, süt, yoğurt, peynir gibi temel protein kaynaklarını da tüketirken az yağlı olmasına özen gösterilmelidir. Yumurta ise en kaliteli protein seçimi olacaktır özellikle yaz aylarında sebzeli omlet veya menemen şeklinde yemek daha iyi bir seçim olacaktır.
Akşam yemeklerinin hafif tutulması, az yağlı, düşük kalorili olması ve yatmadan en az 1-2 saat önce bir şey yenmemesi nefes darlığı şikayetini azaltacaktır.


Gebelik hormonları bazen kabızlığa neden olur. Bu durumu çözmek için günlük su içimi 2 litrenin altına düşmemelidir. Her öğünde pişmiş sebze yemeği ve salata olmalıdır. Öğün aralarında çiğ meyve, bazı meyvelerin kompostosu veya hoşafı içilebiir. Özellikle kayısı, erik, incir, üzüm ve armut kabızlığı önlemekte yardımcıdır. Günlük 4-5 porsiyon meyve yenmelidir. Su oranı yüksek karpuz, kavun, salatalık gibi meyveler de rahatlatıcı olacaktır. Bunun dışında kurubaklagiller, özellikle tam tahıllı ekmekler, bulgur, buğday, yulaf gibi lifli besinleri yemek de gerekir.

Yalnız hamilelikte güneşten de bilinçli şekilde yararlanmak gerekir ki D vitamini açısından depolar dolsun. Güneş ışınlarının kemiklere,  vücut savunma sistemine  ve insan psikolojisi üzerine olumlu etkileri vardır.
Ancak anne adaylarının güneş ışınlarının en dik geldiği saatler arasında yani saat 11 ile saat 16 arasında güneşlenmemesi, direk güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmaması gerekir.




FERAHLATAN ARA ÖĞÜN TARİFLERİ 
Besleyici soğuk shake
1 su bardağı soğuk süt içine 1/2 muz, 3 kayısı, 10 adet çiğ badem, 1 çay kaşığı toz kakao ve 1 çay kaşığı toz tarçını blenderdan geçirin ve içine 2-3 küp buz isterseniz de 1 top vanilyalı dondurma ile besleyici ve ferahlatan ara öğün içeceği hazırlayabilirsiniz.

Meyve salatası
Şeftali, armut, mürdüm eriği ve kayısıyı küp küp doğrayın kaseye koyun ve içine 1 yemek kaşığı yaban mersini ekleyin, üzerine de  4 yemek kaşığı yoğurt ilave edin. Süslemek için ise üzerine 2 ceviz ve toz tarçın serpip ikindi ara öğününde tercih edebilirsiniz. 

Ayrıca evde hazırlayacağınız az şekerli komposto, limonata ve meyve şerbetleri yaz sıcaklarında sizi rahatlacaktır.

Bu beslenme planı anne adayının yaşına, kilosuna,ayına ve kan tetkiklerine göre değişkenlik gösterir. Sadece ortalama bir örnek teşkil etmektedir..
SABAH:
1 su bardağı süt(şekersiz)
1 yumurta ile menemen 
1 dilim beyaz peynir
5 adet zeytin veya 2 adet ceviz
Domates ,salatalık ,yeşil biber
2 dilim tam buğday/çavdar ekmeği 
ARA:
1 porsiyon meyve(15 adet kiraz veya 1 orta boy armut)
ÖĞLE:
4 köfte kadar ızgara/haşlama/fırında pişmiş kırmızı et veya tavuk veya balık
4 yemek kaşığı pilav(özellikle bulgur) veya makarna veya 1 porsiyon kurubaklagil yemeği
Az zeytinyağı eklenmiş bir kase salata (yeşil yapraklı, domates, salatalık, havuç vb.)
2 dilim tam buğday/çavdar ekmeği 
ARA:
1 porsiyon meyve (5 adet kırmızı erik veya 3-4 kayısı)
ARA:
2 adet galeta ve 1 kase naneli, salatalık dilimli yoğurt veya 1 büyük bardak naneli ayran 
AKŞAM:
6 yemek kaşığı sebze yemeği
4 yemek kaşığı pilav(özellikle bulgur) veya makarna veya 1 porsiyon kurubaklagil yemeği
1 su bardağı yoğurt veya cacık 
1 tatlı kaşığı zeytinyağı eklenmiş bir kase salata (yeşil yapraklı, domates, salatalık, havuç vb.)
1 dilim tam buğday/çavdar ekmeği 
ARA:
1-2 porsiyon meyve(1 dilim karpuz ve/veya 1 orta boy elma)
YATARKEN:
1 su bardağı süt(şekersiz) isteğe göre toz tarçın ile


7.07.2014

SELÜLİT SAVAR BESLENME

25 Haziran 2014 Alem dergisinde çıkan yazımın tamamı...



Selülit kilolu ya da zayıf ayrımı yapmaksızın ergenlik döneminden itibaren hormonal değişikliklerin etkisiyle her yaş grubunda
ortaya çıkabilen yağ hücrelerinin formunun bozulmasıyla ilgili bir sağlık sorunudur.
Selülit bayanlarda hiç de azımsanmayacak oranda görülen, cilt altında yağ hücrelerinin artıp bağ doku bantlarının deriyi germesiyle meydana gelen bir dolaşım bozukluğu hastalığıdır. Cilt altı bölgede oluşan sertleşme sonucu portakal kabuğu pütürü gibi gözüken selülitler özellikle kalça çevresi, üst baldır, alt baldırda ve hatta kollarda oluşabilir. Ayrıca vücuttan atılmayan toksin, yağ ve fazla suyun cilt altında sıkışmasıyla oluşan bozuk görüntüler ortaya çıkmaktadır.
Selülit oluşumuna neden olan etkenler??
Yanlış beslenme, hormonal ve kalıtımsal nedenler, kronik kabızlık, doğum kontrol hapı kullanımı, alkol tüketimi, karaciğer fonksiyon bozukluğu, ruhsal problemler, gebelik ve dolaşım bozukluklarıdır. Ayrıca yüksek topuklu ayakkabılar, yanlış oturma, dar giysi ve korseler de kan ve lenf dolaşımını yavaşlatarak selülit oluşumuna yol açabilir.
Selülit kilolu ya da zayıf ayrımı yapmaksızın ergenlik döneminden itibaren hormonal değişikliklerin etkisiyle her yaş grubunda ortaya çıkabilen yağ hücrelerinin formunun bozulmasıyla ilgili bir sağlık sorunudur.
Bayanların korkulu rüyası rüyası olan selülitin tamamen yok edilmesi mümkün değildir. Erkeklerde çok nadir görülen, bir bayan hastalığı olan selülitte en önemli faktör östrojen hormonudur. Östrojen hormonunu ergenlik dönemindeki artışıyla birlikte ve her ay menstrasyon döneminde değişikliklere uğramasıyla birlikte selülit oluşumları artış göstermektedir.Ancak, alınabilecek bazı önlemler selülit oluşumunu engelleyebilir.
sporlar) Geliştirilen selülit giderici yöntemlerle oldukça çarpıcı sonuçlar alınmaktadır. Ancak bu yöntemlerle yüzde 100 başarı sağlanamaz. Ve devamlılığı da olamaz. Demem o ki selülit tamamen kaybolmaz, görünüm düzelebilir veya yeni oluşumlar önlenebilir...
DENİZE FORMDA GİRMEK İÇİN İPUÇLARI
Bazı yiyecekler metabolizmayı hızlandırırken yağ yakımını da dolaylı yollardan tetiklemektedir. Kilo vermek bazı kişiler için gerçekten zor olabilmekte bu sebeple beslenmelerine uygun miktarlarda
belirli yiyecekleri ekleyerek bunu hızlandırmak mümkün olmakta. Lütfen unutmayalım aşağıda sayılanların direkt yağ yakımına etkisi yoktur sadece desteklemektedir!!! Ayrıca belirttiğim miktarlar ortalama değerlerdir...
Süt ve süt ürünleri
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki günde 1000- 1300mg kalsiyum tüketimi kilo kaybını 2 kat daha fazla artırmaktadır. Kalsiyumun yağ hücrelerini hacmen azaltıcı etkisi olduğu araştırmalarca desteklenmekte. Yoğurt, süt ve peynirleri tercih edin. Kahvaltıda peynir ve her öğünde yoğurt ve belki de kalori alımına göre ara öğünde süt uygundur. Yağsız et grupları
Protein sindirimi daha geç tamamlandığından zayıflama diyetlerinde yağsız et tüketimi kalori yakımını %5 daha fazla artıracaktır. Ayrıca proteinler yağ ve karbonhidratlara göre daha fazla tokluk hissini artırmakta. Derisi alınmış tavuk, hindi, balık, dana eti kızartılmadan haşlama veya ızgara tercih edilebilir.Günde 1 öğün et grubu uygundur. Tam buğday ve yulaf
özellikle karın bölgesindeki yağlanmayı azalttığı, metabolizmayı hızlandırdığı araştırmalarca desteklenmekte. Günde 2-3 fincan yeşil çayı mümkünse limonlu içmeye çalışın. Kurubaklagiller
Kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, soya
fasulyesi, bakla, barbunya bitkisel protein içeren
ve demirden zengin besinlerdir. Protein olarak
etle kıyaslandığında yağ miktarı daha az ve kan şekerini yükseltme etkisi daha düşüktür. Kolin denilen bir enzim içermektedir ki karaciğerde yağ yakımı için önemlidir.
Balıklar, fındık, badem, ceviz ve keten tohumu
Yağlı balıklar ve yağlı tohumlar yağ yakımını hızlandıran esansiyel yağ asitlerinden zengindir. Her gün tüketilen 10-15 adet fındık, badem,
ceviz, 1 yemek kaşığı kadar salata, çorba, yemek veya yoğurdunuza katabileceğiniz keten tohumu
ve haftada en az 1- 2 kez tüketilen balık sağlıklı
bir zayıflama programı ile beraber kilo kaybını hızlandırmaktadır. Balığın özellikle kadınlarda leptin seviyesini dengelediği de bilinmektedir. Leptin, iştahı baskılayan, insulin salınımını etkileyen bir hormondur.
Acı biber
Acı biber içerisinde bulunan kapsaisin adlı madde metabolizmayı hızlandırmaktadır. Günlük aynı kaloriyi alıp ama yemeklerine acı biber ilave edenlerin etmeyenlere göre daha hızlı yağ yakımı araştırmalarla desteklenmekte ve ayrıca acı biber bazı durumlarda peklik problemlerine de iyi gelmektedir
Zencefil ve sarımsak
Zencefil ve sarımsak vücutta vazodilatör olarak
etki gösterir yani damarları genişletip vücut
ısısını artırmaktadır. Böylelikle metabolizmayı hızlandırabilmekte
Su
Ve en önemli metabolizma çalıştırıcı SU’ dur. Sindirim, dolaşım ve boşaltım sisteminizi düzgün çalıştıracak olan anahtar günde 2-2,5 LT veya 2,5-3 LT olmalıdır.
Aktivite
İyi bir kas sistemi de metabolizmanızın çalışmasını ve yağ yakımınızı hızlandıracaktır. Ne zaman ki siz kaslarınızı doğru çalıştırırsanız bilin ki daha rahat kilo vereceksiniz. Tavsiyem haftada 150-200 dakika arası yürüyüştür.

14.04.2014

Bıldırcın Yumurtası Gerçekleri

Annelik Sanatı Dergisinde çıkan yazımın tamamı!!!

Bıldırcın yumurtası gerçekten sanıldığı kadar faydalı mı? 

Bıldırcın yumurtası hayvansal protein ihtiyacını karşılamak amacıyla kullanılır. Hayvansal kaynaklı proteinin başında kümes hayvanları yumurtası gelmektedir. Dolayısıyla tavuk yumurtası gibi bıldırcın yumurtasının da net protein kullanım (NPU) yüzdesi yüksek olduğu için tercih sebebidir. Bununla birlikte diğer yumurtalardan daha fazla, protein yapı taşı olan aminoasit içerir. Lezzet arttırmak amacıyla; farklı yiyeceklerle birlikte, mezede veya omlette yetişkin( özellikle sporcu) ve çocuk beslenmesinde yerini almaktadır.
Benekli bir görünüme sahip olan bıldırcın yumurtası ortalama 9-12 gramdır. Tavuk yumurtasına göre 5 kat fazla fosfor, 8 kat fazla demir, 6 kat fazla B1, 15 kat fazla B2 vitamini, 9 kat fazla protein içermektedir.


Anneler arasında sıkça yararları konuşulan bıldırcın yumurtası çocuklar için gerçekten faydalı mı? 

Bıldırcın yumurtasının hastalıklara iyi gelmesiyle alakalı, bilimsel ortamlarda çalışılmış deneysel veriler yoktur. Ancak "çocuğuma bıldırcın yumurtası yedirebilir miyim? " diye soran annelere bıldırcın yumurtasını tavsiye ediyorum. Sonuçta, bıldırcın yumurtası, çocukların zihinsel ve bedensel gelişimine yardımcı olan protein-aminoasit deposudur. Ülkemizin gelişmiş ülkelere nazaran, protein alımı yetersiz olduğundan protein açığını kapatabilecektir. Özellikle çocukların bağışıklık sistemini güçlendirir. Üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren çocukların, bıldırcın yumurtası yedikten sonra hastalıklardan kısa sürede kurtulduğu gözlemlenmektedir. Bağışıklık sistemi üzerinde etkisi kadar kansızlık durumunda, iştah artırmada, ameliyat sonrası kolay iyileşmede etkilidir. Çocukların hastalık ve ateş durumlarında protein ihtiyacı arttığı için bıldırcın yumurtası elbette yenilebilir. 


Nasıl ve ne kadar tüketilmeli? Nelere dikkat edilmeli?

Yumurta akında Avidin adı verilen bir madde vardır. Bu madde Biotin (B grubu vitamini) ile birleşerek, Biotin- Avidin kompleksi meydana gelir. Oluşmuş olan bu madde bağırsak duvarından emilemez. Dolayısıyla Biotin eksikliği olur. Avidin ısıya dayanıklı değildir; bu nedenle pişmiş yumurta akı aynı olumsuz etkiyi göstermez. Akının tam pişmesi gerekir. Ayrıca yumurta kabuğu geçirgen olduğu için Salmonella bulaşma riski vardır. Bıldırcın yumurtasının çocuklar tarafından en doğru yeme biçimi, rafadan tarzdır. Çünkü vücudun proteinleri en kolay ve etkili şekilde almasını sağlar, hem Biotin eksikliği, hem de mikroorganizma bulaş riski olmaz.
Bebeklerde en az 1-2 yaşına kadar bıldırcın yumurtası sakıncalıdır. Birincisi böbrekleri yorar. Çünkü bebeklerin böbrekleri ve sindirim sistemleri yetişkinler gibi çalışmamaktadır.
Diğer nedeni ise; tavuk yumurtasından daha fazla allerjen etki olabilir. Ve bebeğinizin savunma mekanizması henüz yeterince gelişmemiştir.

SONUÇ: 2 yaş üstü çocuklar 1 tavuk yumurtasına eşdeğer 2 bıldırcın yumurtası yiyebilir, sadece sarısı bal ve süt ile karıştırılıp içirilebilir. Kesinlikle tamamen çiğ olarak verilmemelidir.



27.02.2014

Zayıflarken Ağır Bedeller Ödemeyin

26 Şubat 2014 Alem Dergisi'nde yayınlanan yazımın tamamı!!!



Gerçekçi bir hedef
Zayıflamaya, değişim ihtiyacı doğduğunda, gerçekçi bir hedef belirlemekle başlanmalı. Gerçekçi hedef; metabolizma, vücut kütlesi, yaş, cinsiyet, hastalık durumları kısacası fizyolojik ve psikolojik yapı ile değerlendirilmeli. Hayal kırıklığı yaşamamak için küçük hedefler belirlemek başarı ve motivasyonu mutlak arttıracaktır. Örneğin 55  yaşında bir kişinin 18 yaş kilosuna inme çabası ve ısrarcılığı yanlış hedeftir. Doğru hedef vücut yağ oranını azaltmaya yönelik beslenme ve davranış düzenlemesi olmalıdır. Beslenme davranışı değişikliği sezonluk değil ömürlük olmalıdır.
Bilinmeyen, denenmeyen ve öğrenilmeyen hiçbir işte nasıl başarılı olamıyorsak doğru beslenmeyi de öğrenmeli, doğru uygulamalar ile kendimize zaman ve şans tanıyarak yol almalıyız.Amaç değişim ise sonucu da pozitif değişim getirmeli ve devamlılığı olmalıdır.


Bedeli ağır olmamalı 
Beslenme bir bilimdir ve ciddiyetle ele alınması gerekir. Besinleri önemsememek, sabırsız olmak, işkence diyetler uygulamak, aç kalmak, bilinçsizce sözümona zayıflama ilacı kullanmak kilo değil sağlık kaybettirir. Bahar ve yaz aylarına doğru ilerlediğimiz bu günlerde; biliyorum ki sonbahar aylarından beri alınan kilolar aciliyet duygusu ile verilmek isteniyor. İşte tam bu noktada yapılması gereken hastalık, sağlık durum tespiti ile uzman kişilerden yardım ve destek almaktır. İki veya üç aya sığdırılmış programlar yerine uzun vadede sağlıklı ve optimum beslenme adına yenilenmeler amaç edinilmeli. Düşük kalorili tek besin diyetleri, kısa sürede çabuk kilo vermeyi vaat ettiğinden cazip gelebilir; ancak kısırdöngü ile savaşmak öncelikle motivasyonu, kendinize olan inancınızı  ve sonra da vücut direncinizi bozacaktır. Bozulan vücut direnci, metabolizma hızında yavaşlamaya sebepdir ki getirisi hızla kilo almaktır. 
Örneğin; beslenme planından karbonhidratı tamamen çıkarmak ,öğlen öğününü atlamak, günlük 500 kalorilik tek besin grubu ile beslenmek tamamen yanlıştır ve bedeli kas, su, mineral, vitamin gibi vücut dengesini sağlayan  yapıların kaybıdır. Sonuç üç yanlış bir doğruyu götürür.


Farketmek ve başarmak
Mucize ne güzel bir kelimedir ancak "mucize diyet veya mucize besin " beslenme sözlüğünde maalesef ki yer almamaktadır. Asıl mucize; beslenme davranışınızdaki yanlışı gerçekten farketmek, bu yanlışı düzeltirken uzman kişilerden destek almak ve hedeflediğiniz sonuca sağlığınız bozulmadan ulaşabilmektir. Neden kilo aldığınızı farkedip ve o nedenleri kalem kalem düzeltmeye çalışırsanız mutlaka başarılı olursunuz. Muhakeme ve muhasebe yapabilmek en büyük yardımcınızdır. Örneğin kahvaltı alışkanlığı olmayan, öğün atlayan ve arada küçük ama kalorisi yüksek yiyecekler seçen bir kişi bu beslenme hatasını bilip değiştirmeye yönelik davranış düzenlemesi yapar ise; hem kilo verir hem de ileride kilosunu koruması kolay olur.Yeter ki farkında olunsun.


Kilo verebilmek adına sakın yapmayın!!!
Beslenme planından ekmeği çıkarmak
Tek besin içeren diyetler yapmak
Günü  bir- iki öğün ile geçiştirmek
Size özel olmayan beslenme planlarını uygulamak
Ödem çözücü ve bağırsak çalıştırıcı ilaçlar kullanmak
Sadece beden ağırlığına odaklanmak
Günde üç öğün tartıya çıkmak
Zayıflatır vaadiyle piyasaya sunulan ilaç ve ürünlere güvenmek

Sakın söylemeyin!!
Pazartesi diyete  başlıyorum ne var ne yok yiyeyim de
En sevdiğim besinleri yemezsem zayıflarım
Bugün beslenme planıma uyamadım battı balık...yarın başlarım artık
Kilolu olmak bana yakışıyor, beni böyle de seviyorlar
Metabolizmam çok yavaş ve dirençli, zor zayıflarım
Ekmeği yemezsem zayıflarım


Kilo verebilmek adına mutlaka yapın!!!
Hedef kiloda giyebileceğiniz kıyafeti görebileceğiniz bir yere asmak
"Denge ve düzen içinde besleniyorum" demek için beslenme günlüğü tutmak 
Her akşam beslenme muhasebesi yapıp haftalık hedefler belirlemek
Daha hareketli bir yaşam tarzı seçmek
Susamayı beklemeden günün tümüne yayarak yudum yudum su içmek 
Fizyolojik açlık ile psikolojik açlık arasındaki farkı farkedebilmek 
Tartı ile değil ayna ile dost olmak
Kilo verme döneminde size destek olan kişilerle paylaşımda bulunmak 
Sağlığınız ve optimum beslenebilmeniz için beslenme uzmanından yardım almak Çünkü; beslenme uzmanının amacı her  ne yaşta olursanız olun, sizlerin yaşam kalitenizi arttırmak için, ihtiyaçlarınız doğrultusunda beslenme modellerini hazırlayıp, uygulanmasını en kolay hale getirmektir. Kişiye özel beslenme programı boyunca hücrelerinizin ihtiyaç duyduğu tüm gereksinimleri karşılamaktır.


Diyet örneklerim 
"Tadını biliyorum" diyeti 
"Saat geç olmuş yarın sabah yerim" diyeti
"Porsiyon büyükmüş paylaşalım mı?" diyeti
"Ana yemek öncesi çorba ve salata" diyeti
"Yiyorum zayıflıyorum" diyeti
"Yasak yok" diyeti 

Alem dergisine çok teşekkür ederim özellikle bu fotoğraflar için 







15.02.2014

Anne Sütünün Kalitesi

I13 Şubat 2014 Önce Vatan gazetesinde çıkan yazımın tamamı

Ve Mart-2014 sayısı Baby&You dergisinde çıkan yazımın tamamı!!



Emzirme döneminde annenin beslenme durumu süt kalitesini fazlasıyla etkilemektedir. Bebeğin psikososyal ve fizyolojik gereksinimlerini ilk 4-6 ay tek başına karşılayan anne sütünün karbonhidrat, protein ve yağ örüntüsü
annenin besin seçimlerinden etkilenmekte, anne sütü salgılanması, kalitesi ve yağ içeriği değişmektedir. 
Annenin aldığı sağlıklı yağlar sütteki yağ asitlerinin düzgün oluşumuna neden olmaktadır. Çünkü sütteki yağ hem memedeki yağ dokularından sentezlenmekte hem de annenin besinlerinden gelmektedir.
Örnek verecek olursak anne zeytinyağı, ceviz, fındık, zeytin gibi sağlıklı yağları aldığında sütündeki, bebeğe yararlı olan çoklu doymamış yağ asit içeriği dengeli olan bir anne sütüne sahip olacaktır. Bu da bebeğin beyin ve organ gelişimi gibi olguları, görme fonksiyonlarını olumlu ölçüde etkileyecektir.
Bebeğin bağışıklık sistemi için gerekli ögeler anne sütünde fazlasıyla vardır ancak annenin kalitesiz beslenmesi maalesef ki bağışıklık faktörlerinin oluşumunu kötü etkiler. Bebeğin büyüme ve gelişmesinde hastalıklara karşı savaşan bağışıklık sistemi ordusu annenin fizyolojik ve psikolojik beslenmesi ile oluşur.


Anne sütündeki kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum gibi mineraller annenin depolarından sağlanmaktadır. Bu nedenle anne sağlığı için mineral yetersizliği olmasın diye beslenmeye dikkat edilmesi gerekir.
Anne sütündeki demir içeriği düşüktür ancak maksimum yararlılığı olan bir mineraldir. O yüzdendir ki annede demir eksikliği olamasın diye çay ve kahve alımına sınırlama getirmek gerekmektedir.
Sütün vitamin oranları annenin aldığı sebze-meyve gruplarından gelen vitaminlere göre değişiklik gösterir. Öyle etkilidir ki annenin hamile kalmadan önceki vitamin depoları bile etkenlik gösterir. Bu ne demek oluyor derseniz hamilelik öncesi beslenme dengesi ileride süt kalitenizi etkiler demektir.
Vejeteryan anneler, güneşten yararlanmayan annelerin sütleri ise D vitamini eksiklikleri yaratabilir ki bu da anne sütünü olumsuz etkiler. Bu yüzden doktora danışarak ekleme suplementler alınması uygun olabilir.
Bebeğini emziren anne günde ortalama 770 ml süt salgılar. Bu değişkenlik gösterebilir bir durumdur. Ancak bir annenin 850 ml süt salgıladığını varsayarsak bu 600 kalori ihtiyaç demektir. Bu nedenle annenin günlük beslenmesine ek olarak ortalama 750 kalori ekleme yapmak gerekir.
İlk 6 ay bebeğini emziren anne kilo verme programına girebilir ancak süt oranı ve kalitesini etkilemeden beslenmesi gerekir. Hatta duruma göre ve besin alımına göre beslenme destek ürünleri de tavsiye edilebilir.


EN DEĞERLİ HEDİYE ANNE SÜTÜDÜR!
Emziren anneler bir yandan kendi sağlığını koruyarak bir yandan da bebeğinin kaliteli sütü için optimum beslenme modelini seçmesi gerekir.
Emzirme sırasında hızlı kilo vermeyi vadeden listelerden uzak durmaları,
Her gün 3 veya daha fazla süt ve süt ürünleri almaya çalışmaları,
Yumurta, havuç, yeşil yapraklı sebzeler, kayısı gibi A vitamini zengini besinleri sık sık yemeleri,
Bol bol sıvı almaları,( toplam sıvı miktarı 3 lt olmalıdır, su, süt, ayran, kefir, az şekerli komposto, kuşburnu, az şekerli limonata, taze meyve suyu, nane, ıhlamur çayları ile sıvı alımı zenginleştirilebilir)
Kafeinli içecekleri (kola, çay, kahve gibi) içmekten sakınmaları, kahveyi 2 fincan ile sınırlamaları,
Alkolden uzak durmaları gerekmektedir.
Egzersizi orta düzeyde tutarak düzenli egzersizler yapılabilir. Ancak ağır egzersiz sonrası sütte artan laktik asit sütün tadını değiştireceği için bebek süt alımını etkilemektedir. Anne egzersiz sonrası duş almalı ve ilk sütü azıcık sağarak  atmalıdır.


NEDEN EMZİRMELİSİNİZ?
Doğum sonrası daha rahat toparlanmak için
Sadece anne sütü ile bebeğini uzun süre emziren annelerin eski kilolarına dönmeleri kolaylaştığı için
Yumurtalık ve göğüs kanseri riski azaldığı için ve elbette bebeğiniz için
Çünkü anne sütü:
Enfeksiyona bağlı hastalık riskini azaltır.
Beslenme avantajları vardır. Mesela anne sütü, bebeğin haftasına ayına göre ideal besin dengesine sahiptir.
Belirli hastalıklara karşı koruyucudur.(diyabet, lenfoma, ülseratif kolit, alerjiler)
Gelişimsel ve psikolojik yönden yararlıdır.
Sosyo ekonomik açıdan yararlıdır ve IQ seviyesini arttırır.





14.02.2014

Sevgililer Günü Kalp ve Kırmızı Günü

Kalpten sevebilmek adına kalbinizi koruyan sağlıklı atıştırmalıklar hazırlamak için; tek malzeme kalp şeklinde kesme kalıbı. İstediğiniz renk sebze ve meyveye şekil verebilirsiniz bununla birlikte sevgililer günü rengi kırmızı olduğu için kırmızı meyveler seçmede yarar var. Kalbinizi koruyan meyveler kırmızıdır. Sevgi dolu mutlu huzurlu günler dilerim. Sevene hergün sevgililer günü olsun...



Muz, yoğurt, çilek ve çok az bitter çikolata rendesi, isterseniz tarçın da olabilir..


Havuç ve bezelye 



Kurabiye kesme kalıbı ile yaratıcı bir fikir..Bayıldım bu fikire, iki ayrı yapı birarada siz ve sevgiliniz gibi..



Elma ille de elma 


Yoğurt sos ile meyveler 


Vee en leziz kırmızı meyveler