Beslenmemiz,besin seçimlerimiz paradokslarla dolu.Geleneksel ve aileden gelen,sonradan kazanılan alışkanlıklar.Gördüğümüz,duyduğumuz
kokladığımız,tadına baktığımız,özendiğimiz,uyguladığımız vs.yemekler var değil mi?Yani ortada yemek seçen bir kimliğimiz var.Ne kadar doğru
ne kadar yanlış besleniyoruz bu tartışılır.Bugün anlatmak istediğim doğrular yanlışlar değil.ÇELİŞKİLER
Örneğin Fransız yemeklerinin olmazsa olmazı tereyağıdır.Fransız menüsünde kırmızı et,krema,kaymak gibi yoğun hayvansal yağ içeren doymuş yağ oranı yüksek ürünler kullanılmaktadır lakin toplumda kalp ve damar hastalıkları az görülmektedir.Sebebi ise şarap tüketimidir.Kırmızı şaraptaki antioksidan resveratrol maddesidir ki üzümün çekirdek ve kabuğunda bulunmaktadır.Bu nedenle Fransız Paradoksu yüzünden kırmızı şarap önem kazanmıştır.
ANCAK "vur deyince öldüren"bizler miktar ve tüketim sıklığı konusunda dikkatli olmalıyız.Bence bu da bir İRONİDİR.
Danışanlarıma hangi mesajı verirsem vereyim;cümlenin sonuna bir AMA eklemek zorunda kalıyorum...
Şu aralar en çok kullandığım ama'lar EKMEK konusunda.
Kepek oranı arttırılmış ekmek konusu gündemde olunca,kulaklar
çınlıyor haliyle.
Kepekli ekmek:Rafine edilmiş beyaz undan yapılmış ekmeğe kepek ilavesidir.
Kepek ekmeği:Sadece kepek unundan yapılmış ekmektir.
Ve yukarıdaki ekmekler light değildir.Düşük kalorili değildir.Doygunluk verme açısından,fizyolojimize biyoyararlılığı açısından önemlidir.
Lakin uzun süre tüketiminde özellikle kadınlarda Demir eksikliği Anemisi'ne sebep olabilir.Hamilelerde ve gelişme çağındaki çocuklarda da kansızlığa neden olacağından tüketimi tavsiye olunmaz.İroni ve paradoks yine aramızda.
Demem o ki;tavsiye olunanlar bol bol tüketilmez
Sana yararlı olan ona olmaz.
Yararının yanında zararları da olabilir.
SONUÇ:DÜNYA DENGEDİR!!BESLENME DENGEDİR!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder